| Bridget çok iyiydi, teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | انا لا اريد ان اقاطعك لكن بريدجت كانت لطيفه للغاية لقد اردت ان اشكرك |
| Hiç vücudunu böyle traş etmesinin garip olduğunu düşünmedin mi Bridget? | Open Subtitles | ألم تفكري أبداً أنه غريب أنه كان يزيل شعر جسمة ,بريدجت ؟ |
| Bridget arkeoloji sadece kemik bulmaktan ibaret değildir. | Open Subtitles | بريدجت إن ٍعلم الآثار لايقتصر على إيجاد العظام |
| Bridget Pierce neredeymiş bakabilirler mi ? | Open Subtitles | اذا كان بإمكانهم أن يحددوا مكان بريدجت بيرس؟ |
| - Evet sonraki mailde Bridgett Kapu'nun Sean'ı alıkoyduğunu yazmış. | Open Subtitles | راستله (بريدجت) وقالت له ,انه العصابه قد اخذت ابنه (شون)و |
| Bridget Pan Am'i severdi, istifa etmezdi. | Open Subtitles | بريدجت تُحب العمل في بان آم لم يكن لتستقيل |
| Baksana, Bridget tahmin edilebilir biri olsaydı çoktan ona olan ilgini kaybetmiş olurdun. | Open Subtitles | واجه الأمر لو أنه سهل التنبؤ بأفعال بريدجت لربما فقدت اهتمامك بها في النهاية |
| Bridget Sean'ın üvey kardeşi Bridget tuhaf şeyler söyler. Ağzının ayarı yoktur. | Open Subtitles | بريدجت تقول أشياءاً غريبة, بريدجت ليس لديها مصفاة كلام |
| Bridget'la konuşursan, beni gördüğünü söyleme, olur mu? | Open Subtitles | تعالي, إن تحدثتي إلى بريدجت لاتخبريها بأنك قابلتيني, اتفقنا؟ |
| Bridget. Merhaba güzelim, burada ne işin var? | Open Subtitles | بريدجت, مرحبا صغيرتي, ماذا تفعلين في الخلف هنا؟ |
| Buradan uzaklaşmalıyım. Senin için burada duracağım, Bridget. | Open Subtitles | علي الخروج من هنا أنا سأكون بجانبك يا بريدجت |
| Bridget az önce bizi kurtarmak için, kendi hayatını mahvetti. Bu doğru değil! | Open Subtitles | بريدجت قد خربت حياتها فقط لإنقاذنا هذا خطأ |
| Kuveyt'in Bridget Jones'a yanıtıyla karşılaştım. | TED | وتلقيت جواب كوايت من بريدجت جونز. |
| Rahibe Bridget sizinle görüşecek. | Open Subtitles | الأخت بريدجت يمكنها استقبالكن. |
| Rahibe Bridget taktı. | Open Subtitles | هذا ما تناديني به الأخت بريدجت |
| Pekala, ben Bridget Jones, Sit Up Britain'dan. | Open Subtitles | حسناً، هذه "بريدجت جونز" من "قفي يا بريطانيا"، |
| Bridget, hala şu Mutlu Hamster Tom kasetini bekliyoruz. | Open Subtitles | "بريدجت"، نحن ننتظر شريط "توم" الفأر السعيد. |
| Bridget Jones, büyük bir dışkı batağından bildirmekteyim. | Open Subtitles | هنا "بريدجت جونز" تتحدث إليكم من حوض كبير وغائط. |
| Ya birisi "Bridget Jones, şu haline bak, aptalın tekisin" derse? | Open Subtitles | ماذا إن قال أحد: "بريدجت جونز"، اخرجي من هنا، أنت مثيرة للسخرية؟ |
| Bridgett evinden atılınca onun yanına taşındı. | Open Subtitles | (بريدجت ) خسرت شقتها وكان عليها الانتقال معه |
| Bu yeni bir emir. Brigid Archer'ı öldürmekten sanıksınız. | Open Subtitles | هذه تهمة جديدة التآمر على قتل السيدة (بريدجت أرشر) |
| Bridgette Crosby'ye e-posta atmışsın. | Open Subtitles | تقول إنك أرسلت بريداً إلكترونياً إلى بريدجت كروسبي |
| Bridge, kurumadan önce evlenip bebek yapmak istiyor musun? | Open Subtitles | "بريدجت"، أتريدين أن تتزوجي و تنجبي أطفالاً قبل أن تصبحي عانساً أم لا؟ |