| Yani evliliğimi, gayret göstermeden öylece bir kenara atamam. | Open Subtitles | أعني، أظنني لا يجب أن أرمي بزواجي دون أن أحاول |
| Hayır, bir şirket kuralım diye evliliğimi bir kenara attığım için buradasın. | Open Subtitles | أنت هنا، لأنني ألقيت بزواجي لإطلاق هذه الشركة |
| Benim evli kalmaktaki acizliğime göre belkide sana ilişki tavsiyesi veren ben olmamalıyım. | Open Subtitles | لذلك، بناءا على عدم قدرتي على الاستمرار بزواجي ربما لا ينبغي أن أكون الشخص الذي يعطيك نصائح عن العلاقات |
| Dünyadaki en zeki kadınla evli olduğum için şanslı değil miyim? | Open Subtitles | ألست محظوظاً بزواجي من أذكى امرأة في العالم؟ |
| Söz konusu benim evliliğim olunca seni benim mutfağımda görmek istemiyorum. | Open Subtitles | لست بحاجة إليك في المطبخ عندما يتعلق الأمر بزواجي نعم، تحتاجني |
| Ben büyük bir hata yaptım zeki biri ile evlenme? | Open Subtitles | هل اقوم بخطأ فادح بزواجي بشخص أذكي واجمل مني ؟ |
| Bir kadının hayatını mahveder. Benim evliliğime ne olduğuna bir bak. | Open Subtitles | انها حياه كالجحيم على المرأة انظري ما الذي حل بزواجي |
| Yani evliliğimle ilgilenmediğin tek vakit, onu mahvettikten sonraki zaman mı? | Open Subtitles | إذن فالمرّة الوحيدة التي لا تهتم فيها بزواجي هي بعد أن خربتَه؟ |
| Belki üçüncü evliliğimde her şeyi doğru yaparım. Bu espri bana pahalıya mal olacak. | Open Subtitles | و لربّما بزواجي الثالث، سأكون خبيراً. هذه ستكلّفني. |
| evliliğimi sizinki ile karşılaştırarak sizi küçümsediğimi düşünüyorsun. | Open Subtitles | أعلم أنكِ تعتقدين أني أستخف بزواجك بمقارنتة بزواجي |
| Bir kez daha, tek başıma yemek yiyerek evliliğimi kurtardım. | Open Subtitles | مرة اخرى, أكل لوحدي احتفظت بزواجي |
| Bana kendi evliliğimi hatırlattı. | Open Subtitles | لقد ذكروني بزواجي |
| Bunun üzerine, "benim evli olmamla senin Japon balığınla ne alaka?" dedim. | Open Subtitles | -فقلت له ما علاقة السمكة بزواجي ؟ |
| Homer'la evli olmaktan mutluyum ben. | Open Subtitles | (أنا سعيدة بزواجي من (هومر |
| Mutlu bir evliliğim var. Hem bu kadar cesur davranamazdım. | Open Subtitles | أنا رجل سعيد بزواجي كما أني لست بهذا الجنون |
| Mutlu bir evliliğim olduğunu bilmeniz gerek. | Open Subtitles | البعض منكم لابد أنه يتذكر أنني سعيد بزواجي |
| Hayır, evlilik hakkında olmalıydı. Benim evliliğim hakkında değil. | Open Subtitles | كلا، إنه يتعلق بالزواج وليس يتعلق بزواجي. |
| Söz veriyorum, Louis'le evlenme yeminimi yerine getireceğim. | Open Subtitles | أعدك أنني سأحافظ على عهدي بزواجي من (لوي). |
| Francis ile evlenme olasılığımı ortadan kaldırmasına? | Open Subtitles | وتدمري فرصي بزواجي من (فرانسيس)؟ |
| Henrietta, Salata Kurutucu'ya inancım tam ama evliliğime de inanıyorum. | Open Subtitles | rlm;"هنرييتا"، أنا أؤمن بـ"مجفف السلطة"، rlm; لكنني أيضاً أؤمن بزواجي. |
| Belki birlikte benim evliliğime sizin de dininize zarar veren bu Hollywood Yahudi yazarlarına dur diyebiliriz. | Open Subtitles | ربما يمكننا سويا إيقاف كُتاب "هوليوود" اليهود من العبث بزواجي ودينكم |
| 9 aylık flörtünü, benim 19 senelik evliliğimle mi karşılaştırıyorsun? | Open Subtitles | -تسعة شهور أنتِ تساوين ارتباطكِ ذا التسعة أشهر بزواجي ذا 19 عاماً |
| Bunun evliliğimle ilgisi nedir baba? | Open Subtitles | وكيف يكون لهذا علاقةٌ بزواجي يا أبي؟ |
| evliliğimde alıkoyulmuştum. | Open Subtitles | كنت متمسكًا بزواجي |