| Bana Pete Garrison'ın işten birinin karısıyla yasak aşk yaşadığını düşündüğünü söyledi. | Open Subtitles | لقد اخبرنى ان بيت غاريسون على علاقة بزوجة احدهم فى العمل |
| Ve ona, kendisini daha çok sevecek bir eş bulamayacağını söyleyin. | Open Subtitles | بتقبله داخل العائلة و أخبراه بأنه لن يحظى بزوجة محبة له أكثر مني |
| Sınıfımda kahramanlar ve endişelenecek karısı veya çocuğu olan kekemeler için yer yok. | Open Subtitles | ليس لدى اى مكان فى فصلى للأبطال او ابطال سباحة بزوجة و اطفال يقلق عليهم هل فهمتنى ؟ |
| Başkan, bu sabah Clayton'ın eşini aradığını söyledi. | Open Subtitles | الرئيس قال انه سيتصل بزوجة كليتون هاذا الصباح |
| En yakın arkadaşımın karısını da rahatsız etmiş. | Open Subtitles | وهذا الخنزير حاول التحرّش بزوجة صديقي العزيز |
| Dedikoduya göre Marsellus, Wallace'in eşi yüzünden olmuş. | Open Subtitles | ما تسرب من الكلام ان الامر كان له علاقة بزوجة مارسيلاس |
| Askerlikte varmı böyle puştluk? Yapabilir mi elalemin karısına kızına? | Open Subtitles | في الجيش لن تجد أوغاداً كهؤلاء يتحرشون بزوجة أو أخت كل شخص |
| Büyürken bir an bile olsa bir karım ve ailem olacağını hayatta düşünmemiştim. | Open Subtitles | أتعلمين؟ ، لـم أكن أظن خلال حياتي أني سأحظي بزوجة وعائلة. |
| İffetsiz ve alkolik bir eşe sahip bir erkeğin... tüm acılarını yaşadım. | Open Subtitles | -لقد عانيت كل مرارة رجل مرتبط بزوجة -غير معتدلة و غير عفيفة |
| Ve taş gibi bir amigo karın vardır. | Open Subtitles | وتحظى بزوجة رئيس المشجعين مُثيرة. |
| En büyük müşterilerimizden birinin karısıyla ilişki... | Open Subtitles | حقيقة أنك على علاقة بزوجة أحد أكبر عملائنا |
| Pete Garrison'ın, işteki birisinin karısıyla bir ilişkisi olduğunu sanıyordu. | Open Subtitles | لقد اخبرنى ان بيت غاريسون على علاقة بزوجة احدهم فى العمل |
| Ayrıca William'ın karısıyla ilişkisi olan adam da değil. | Open Subtitles | وليس ذلك الرجل الذي كان على علاقة بزوجة ويليام |
| Daha cesedi bile soğumadı ama George'un tek derdi güçlü bir eş bulmak. | Open Subtitles | إن جثتها لم تدفأ في قبرها وكل ما يهتم به هو الإيقاع بزوجة جديدة ذات نفوذ |
| İnsan Oğulları yanlızca bir eş alırlar. | Open Subtitles | الآدميون يحظون فقط بزوجة واحدة |
| Şarkıcının karısı ile kırıştırıyormuş. | Open Subtitles | كان على علاقة بزوجة مغنّي الفرقة |
| Bu sineğin çok güzel bir karısı varmış | Open Subtitles | كان يحظى بزوجة جميلة |
| Eski ortağımın eşini aradım. Güzel haberi eşine söyledi. | Open Subtitles | إتصلتُ بزوجة شريكي القديم، ونقلت الأخبار السارة. |
| Katil niye kurbanın eşini arasın? | Open Subtitles | ملازم لماذا يتصل القاتل بزوجة الضحية ؟ |
| Ama tabii, hem karısını hem de metresini idare edip sahtekarlıklar yapan adamın profesyonel olması gerekir. | Open Subtitles | لكن عندما تفكر بالأمر بشكل مختلف,أي رجل يتلاعب بزوجة و عشيقة و الله أعلم ماذا أيضاً لا بد أن يكون محترفاً |
| Baba, ben kimsenin karısını tanımıyorum. | Open Subtitles | أبي , أنا ليس لي علاقة بزوجة أحد |
| Kendileri de şu anda salonda bulunan, bir eşi ve bir oğlu var. | Open Subtitles | هوَ يحظى بزوجة وإبن اللذانِ هنا في المحكمة |
| Tabii onu, kampta çırılçıplak koşup Generalin karısına saldırdığını söylemekle tehdit ettikten sonra. | Open Subtitles | ،بعد أن هددته بالركض عاريةً أمام المخيمات متهمةً إياه بالتحرش بزوجة الجنرال |
| Belki de şimdi bir karım olabilir, hatta ailem. | Open Subtitles | .مع سيدة حقيقية ربما الآن يمكنني أن أحظى بزوجة بعائلة |
| Bir eşe bakabilecek durumda değilim. | Open Subtitles | فى بدلة رسمية؟ لست فى أى حال يسمح بالأعتناء بزوجة |
| - Bu yüzden mi sadece bir karın var? | Open Subtitles | لهذا سبب تحتفظ بزوجة واحدة ؟ |
| monogami olmak için tekeşli genini inşa edebilirsin. doğal olarak çok eşli olduğun zaman | TED | يمكنكم هندسة فأر البراري ليكتفي بزوجة واحدة في حين أنّه في الأصل لا يكتفي بزوْجة واحدة. |