| Kendi telefonundan bankayı ara, parayı hazırlasınlar, sonra da Karını ara. | Open Subtitles | اتصل بالبنك من هاتفك الشخصي كيّما يجهزوا المال، ثم اتصل بزوجتك. | 
| Karını arayıp, hangi uçağa bindiğini söylerim. | Open Subtitles | سأتصل بزوجتك و أخبرها على أى رحلة ستسافر | 
| Lanet olası Karına sen bakamıyorsan, benim ne yapmamı bekliyorsun, ha? | Open Subtitles | إن لم تكن قادراً على الإعتناء بزوجتك ماذا كنت تتوقع مني فعله إذن ؟ | 
| Eski karınla bağlantı kurduğun için hapse atıldığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنك قد سُجنت للإتصال بزوجتك السابقة | 
| Yoksa Eşini garanti olarak görüp onun yanında 24 yaşındaki kızlara asılmaya başlarsın. | Open Subtitles | لا تهتم بزوجتك و تتغازل مع فتاة فى ال24 امامها مباشرة | 
| karının, beyni dağıtılmış bir kocayla daha mutlu olacağını düşünmüyorsan, şu kaldırıma otur, ellerini başının üstüne koy ve ben memurlarla konuşana kadar kılını bile kıpırdatma. | Open Subtitles | فكر بزوجتك انها ستصبح زوجة لرجل ميت. انا اريدك ان تجلس علي سيارتك و تضع يديك علي راسك ولا تفعل شىء حتى اتكلم مع الضابط. | 
| karın buraya geldiğinden beri bu Kongo Kazanovası onun peşindeydi. | Open Subtitles | هذا الخنزير الكونغولى كازانوفا كان يحاول الايقاع بزوجتك منذ أن جاءت الى هنا | 
| Karını arayıp, hangi uçağa bindiğini söylerim. | Open Subtitles | سأتصل بزوجتك و أخبرها على أي رحلة ستسافر | 
| Kaltak Karını sokakta zencilere ve Porto Riko'lulara pazarlarım. | Open Subtitles | سألقي بزوجتك في الشوارع لتُضاجع شرجيّاً من قبل السّود و البويرتوريكيّين | 
| Belki de o kadar beklemenin nedeni buluşacağın kişide önceki Karını bulma isteğindi. | Open Subtitles | فربما أنك حقاً تعطي نفسك ترخيصاً لملاحقة المرأة التي ذكرتك بزوجتك الأولى | 
| - Tabii. Bir karar vermeden önce Karını arayıp ona danışıyor musun? | Open Subtitles | متى تتخذ القرارات, هل تتصل بزوجتك لتسألها ماذا تفعل؟ | 
| Karını arayıp, hangi uçağa bindiğini söylerim. | Open Subtitles | سأتصل بزوجتك و أخبرها على أى رحلة ستسافر | 
| Karına ulaşmaya çalışıyoruz, onunla konuşmak ister misin? | Open Subtitles | نحن نحاول الإتصال بزوجتك. هل تريد التحدث إليها؟ | 
| Hastanede ölmekte olan Karına bakamıyorsun bile. | Open Subtitles | لا يمكنك حتى الإعتناء بزوجتك المستلقية في المستشفى | 
| Eski Karına takılışından endişeleniyordum. | Open Subtitles | كنت قلقاً للغاية من تعلّقك الشديد بزوجتك السابقة | 
| Kardeşim, eski karınla bugün ilk defa karşılaştı. | Open Subtitles | لقد إلتقي أخي بزوجتك السابقة لأول مرة اليوم | 
| karınla böyle oynamamalısın. | Open Subtitles | ـ أن تعبث بزوجتك هكذا ـ بالله عليك يا رجل | 
| Bu gece gelecekteki Eşini tanıttık. Arkadaşın olarak seni tebrik etmek istemez mi? | Open Subtitles | اليوم كان الحدث الذي عرفنا العالم بزوجتك المستقبليه فأقل شيء يعمله الصديق التهئنه , اليس كذلك؟ | 
| Ya elli ya da seksen yıl içinde karının hastalığı tedavi edilebilseydi. | Open Subtitles | العلة التي بزوجتك قد تعالج في خمسون أو ثمانون عام | 
| Kendi karın için üzül. Eve kimi istersem getiririm! | Open Subtitles | اهتم بزوجتك فقط انا اجلب من اريد الى بيتى | 
| Karınızı aramayı unutmayın. İyi olduğunuzu haber verin. | Open Subtitles | لا تنسى الإتصال بزوجتك , أخبرها عما حدث لك | 
| eşinle haberleştik, onu ve çocuklarını şu an bir otele götürüyoruz. | Open Subtitles | لقد اتصلنا بزوجتك بالفعل، وتم نقلها هي وأولادك إلى فندق في الوقت الحالي | 
| eşinizle ilişki yaşamış biri tarafından tedavi edilmek garip olmalı. | Open Subtitles | لا بد أنه محرج أن يعالجك رجل كان على علاقة بزوجتك | 
| Karınıza iyi bakın. | Open Subtitles | إعتني بزوجتك الجديده | 
| Ömürlük eşin varken ne cüretle Seul kızının tekine abayı yakarsın? | Open Subtitles | ما هذا بربك ؟ ما الذى يجذب عيناك لفتاة سيول الشاحبة تلك حتى ترمي بزوجتك ؟ | 
| Senin yapman gereken, eşine ve çocuğuna göz kulak olmak. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو الاعتناء بزوجتك وبابنك | 
| Eşinden ayrıldın ve enişten gizli bir polis tarafından işkenceye maruz kaldı. | Open Subtitles | تشي بزوجتك وصهرك ليعذّبا على يد الشرطة السرّية |