| kocamı aradım, o da size minnettar. Özel olarak teşekkür ediyor. | Open Subtitles | لقد اتصلت بزوجي الذي فرح كثيرا ويرسل لك شكره البالغ لك |
| Sonra kocamı aradım, hemen yanıma geldi ve bildiğim tüm gerçekleri ona söyledim. | TED | بعدها اتصلت بزوجي الذي أسرع ليجدني حينها قلت له كل الأشياء التي في داخلي. |
| Aslında, tam da şimdi kocamı karşılamaya gidiyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة، أنا ذاهبة الآن للإلتقاء بزوجي. |
| Eğer bu evliliği sürdürürsem Kocama bir daha asla güvenemeyeceğim. | TED | إذا بقيت في هذا الزواج، لن أكون قادرة على أن أثق بزوجي أبدا. |
| Claudia, Anna'nın arkadaşı. Kocamla tanışmamıştın, değil mi? | Open Subtitles | إنها كلوديا صديقة اّنا أنت لم تلتقي بزوجي أليس كذلك؟ |
| - kocam Del ile hiç tanışmadın. - Anlıyorum. Konuşamıyorsun. | Open Subtitles | ـ لم تلتقي بزوجي ديل ـ يبدو وأنه لا يمكنك التحدث الآن |
| Sohbet odalarından kocamın bu hastalığa karşı verdiği savaşla nasıl gurur duyduğumu anlatıyorum. | Open Subtitles | .. أنا أقضي وقتاً طويلاً على الحاسوب أتحدث عن كم أنني فخورة بزوجي وبطريقة تحمّله لهذا المرض |
| Bunu söylemek hiç hoşuma gitmiyor, ama... bana biraz eski kocamı hatırlatıyorsun. | Open Subtitles | أكره حقاً أن أخبرك بأنك تذكرني قليلاً بزوجي السابق. |
| Söyleyecek bir şeyiniz varsa, McLaren'dan kocamı arayıp söyleyebilirsiniz. | Open Subtitles | إذا كان لديك ما تقوله اتصل بزوجي بشركة ماكلارين |
| kocamı arayıp ne yapmaya çalıştığını anlatmak ne kadar kolay olurdu bir fikrin var mı? | Open Subtitles | أتعرف كم سيكون سهلاً عليَّ أن أتصل بزوجي و أخبره ما حاولت أن تفعل للتو؟ |
| Ulaşana kadar eski kocamı aramaya devam eder misin? | Open Subtitles | هلا تستمرين بمحاولة الإتصال بزوجي السابق حتى يرد؟ |
| Belki de neler yaptığını görmek için eski kocamı ararım. | Open Subtitles | من يدري؟ قد أتصل بزوجي السابق لأرى كيف حاله |
| kocamı ve Whitechapel kaldırımlarında sürttüğü zamanları. | Open Subtitles | التي حلت بزوجي الذي يطوف على شوارع و أزقة وايتتشابل |
| Tavanarasında hayaletler. Kocama yapılmış efsunlar. | Open Subtitles | أشباح في علية المنزل تعويذات سحرية بزوجي |
| Eski Kocama hatırlat, aile-öğretmen toplantısı bu gece. | Open Subtitles | ثم اتصلي بزوجي السابق وذكريه بأن مؤتمر الآباء الليلة |
| Ne yani, sen karşımda Kocama sulanırken öylece oturmamı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | -أنت السبب لا يجب أن أنزعج وأنت تتحشرين بزوجي أمام عيني؟ |
| Taşındım ve harika Kocamla orada tanıştım, böyle bir şov yapmak gibi çılgın bir fikri vardı, ve beni her şeyin başına getirdi. | Open Subtitles | لقد انتقلت، وهناك حيث التقيت بزوجي الرائع، الذي كانت لديه هذه الفكرة المجنونة عن إظهار هذا البرنامج الصغير، وجعلني المسؤولة عن كل شيء |
| Sonra Kocamla tanıştım, çocuklarımız oldu, sonra da beraber bir şeyler yarattık. | Open Subtitles | ثم التقيت بزوجي وأنجبناأطفالو.. قمنا ببناء شيء معاً |
| Ben sadece kızımı tanımıyorum Kocamla neden evlendiğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | أنني فقط لا أعرف ابنتي ولا أعلم لما تزوجت بزوجي |
| kocam Benedict ile ilk tanıştığımızda, 20'lerimizde bile değildik. | Open Subtitles | عندما التقيت لأول مرة بزوجي بنديكت، لم نكن حتى في العشرينات. |
| Şu andaki kocam Lord Stoddard- West'le evlendiğimde uzaklara gittim. | Open Subtitles | لقد انتقلت لمكان بعيد عندما تزوجت بزوجي الحالي "اللورد "ستودارد ويست |
| kocamın, orada asılı resimlerini görünce öyle üzüldüm ki... | Open Subtitles | لأنني كنت عصبية جداً لوضع تلك الصور الخاصة بزوجي هناك |
| Eve gitmek istiyorum. Eşimi aramak istiyorum. | Open Subtitles | لا، أريدة العودة إلى منزلي، والاتصال بزوجي. |