| - Hayır, yapmamız gereken doğru şey bu olduğu için. - Evet, aşıksan belki. | Open Subtitles | لا ، لكن بسبب أنها الشئ الصحيح الذي يجب أن نفعله |
| Konuşmayı yapan kendisi olduğu için değil ama en nihayet bankaların önünde yemek ve parlak pirinç tabaklar için kıçlarını yırtan çocuklar arasındaki bağlantıyı anladım. | Open Subtitles | ليس بسبب أنها تتكلم و لكن لأنني اخيرا فهمت الرابط بين الأطفال اللذين يبحثون عن الطعام فى النفايات |
| Onu oraya bakıma ihtiyacı olduğu için yatırmak istediğini sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتُ أن ذلك بسبب أنها .احتاجت من يرعاها |
| Bunu, bilgi ve etik konularında benden daha üstün olduğu için yaptım. | Open Subtitles | إنّما قلت ماقلته .بسبب أنها قدوتي بالثقافة والأخلاق |
| Bu İngiltere denen yeri yapmacık olduğu için terkettik. | Open Subtitles | لقد تركنا "إنكلترا"هذه بسبب أنها كانت مزيفة. |
| Yatakta çok mu kötü olduğu için? | Open Subtitles | هذا ليس بسبب أنها باردة على السرير |
| - Her şeye cevabın bu olduğu için mi? | Open Subtitles | - نتزوج؟ أعتقد أننا يجب أن نتزوج هل بسبب أنها الأجابة الوحيدة لكل مقترحاتك؟ |
| -Beyaz olduğu için mi? -Hayır! | Open Subtitles | أهذا كلّه بسبب أنها بيضاء اللون لا |
| Hayır, hayır, çok güzel olduğu için değildi. İşin aslı... | Open Subtitles | .لا، لا لم يكن الأمر بسبب أنها جميلة جداً ...كان هناك |
| Aslında şiddet dolu olduğu için sen de seversin. | Open Subtitles | كنت أود كرانك. بسبب أنها عنيفة |
| Benden büyük olduğu için mi? | Open Subtitles | هل هذا بسبب أنها أكبر؟ |
| Başarılı biri olduğu için mi? | Open Subtitles | أهذا بسبب أنها ناجحة؟ |
| - Seksi olduğu için mi? | Open Subtitles | أكان بسبب أنها كانت مثيرة ؟ |