| Güneş ışığının güneş yanmasına neden olan ve cilt kanseri riskini artıran yüksek enerjili kısım budur. | TED | وهي الجزء ذو الطاقة العالية من ضوء الشمس التي تسبب الحروق وترفع من احتمال الإصابة بسرطان الجلد. |
| cilt kanseri oranındaki artıştan, hamile kalamayacak kadınlardan... söz etmek istiyoruz. | Open Subtitles | نريد أن نتحدث عن زيادة معدلات الإصابة بسرطان الجلد وفشل النساء في التبويض |
| cilt kanseri var. Tedavi oluyor. | Open Subtitles | انه مصاب بسرطان الجلد و تتم معالجته الأن |
| Eşim Fernanda bu ifadeyi sevmiyor; fakat ailemden birçok kişi melanom kanserinden öldü. Ebeveynlerimde ve onların ebeveynlerinde vardı. | TED | زوجتي فيرناندا لاتحب هذه التسمية، و لكن الكثير من أفراد عائلتي توفوا بسرطان الجلد و كذلك والداي و جدودي |
| Ailesindeki melanom geçmişi hücresel görüntüsünü etkilemiş olabilir. | Open Subtitles | تاريخ عائلته بسرطان الجلد قد تكون اثرت بشكل خلاياه |
| Zaten hayalet gibisin, bir de çocuk tüm hayatı boyunca melanoma ile uğraşmasın. | Open Subtitles | أعني . أنتِ بيضاء كالشبح .. اتريدين ان تمضي طوال حيات ابنكِ تخافين من إصابته بسرطان الجلد - اعتقد انه محق - |
| Ama oğlum, Sancho panza'da melanoma olabilir. | Open Subtitles | أجل، ولكن أعتقد أن (سانشو بانزا) قد يكون مصاب بسرطان الجلد |
| Sonuca göre cilt kanseri hastalarının %98'i tamamen iyileşiyor. | Open Subtitles | اتضح أن 98 بالمئة من المصابين بسرطان الجلد يتعافون |
| cilt kanseri olmak istemezsin. Görüşürüz! | Open Subtitles | انت لاتريد ان تصاب بسرطان الجلد الى اللقاء |
| Evet, sarışınların cilt kanseri olduklarını söylemiştin. | Open Subtitles | أجل، لأنك قلت أن الشقراوات يصبن بسرطان الجلد بنسبة أكبر |
| Nadiren de olsa, zenci insanlarda cilt kanseri olabilir. | Open Subtitles | في الحالات النادرة التي يصاب فيها السود بسرطان الجلد |
| Tabii güneşten cilt kanseri olmamı istiyorsan başka. | Open Subtitles | إلّا في حال إرادتكِ لي للإصابة بسرطان الجلد للتعرض للشمس. |
| Kuzenimde cilt kanseri vardı. Saçının bir teli dökülmedi. | Open Subtitles | كان أبنة عميّ أُصيبت بسرطان الجلد لم تخسر حتى شعرةٌ واحدة |
| Twitter'a yazdıklarına göre güneş kremleri bitmiş yani ağaç sınırında kalmak zorundalar yoksa melanom olabilirler. | Open Subtitles | طبقاً لحسابهم على التويتر، لقد نفذ منهم كريم واقي الشمس الذي يعني أن عليهم أن يستظلوا بالشجر، أو يتعرضوا لمخاطر الإصابة بسرطان الجلد |
| Babasında melanom yoktu. | Open Subtitles | لم يصب بسرطان الجلد ابدا |
| melanom hastasıydı. | Open Subtitles | كانت مصابة بسرطان الجلد. |
| Seni istemiyorum melanoma almak Gözlerimin önünde. | Open Subtitles | - وضعت الكثير - لن تصابي بسرطان الجلد... |