"بسعادة إلى" - Translation from Arabic to Turkish

    • mutlu bir
        
    • kadar mutlu
        
    • sonsuza dek mutlu
        
    Sonra kardeşlerine işkence edip öldüreceğim ve sonunda mutlu bir hayat yaşayacağız. Open Subtitles وثم سأعذب و أقتل شقيقاتها و نعيش بسعادة إلى الأبد
    Bana geri verip itiraf edince seni affedeceğimi ve mutlu bir şekilde yaşayacağımızı mı? Open Subtitles سترجعها وتعترف لي بما فعلت وسأسامحك ببساطة ونعيش بسعادة إلى الأبد
    Sonsuza kadar mutlu bir şekilde yaşayıp beni tımarhaneye mi tıkacaksınız? Open Subtitles العيش بسعادة إلى الابد وإلصاقي في مزرعة مضحكة؟
    Sonsuza kadar mutlu yaşamamışlar mı? Open Subtitles ألا يجب أن تقولين وعاشوا بسعادة إلى الأبد؟
    Artık sonsuza kadar mutlu yaşayabilirler. Open Subtitles بالتأكيد الأن يمكنهم العيش بسعادة إلى الأبد
    Böylece onu bulup, boşanıp, bizim evlenmemizi sağlayacak... ve sonsuza kadar mutlu yaşayacağız. Open Subtitles حتى نتمكّن من العثور عليه ، وتطلّق منه ونتزوّج ، ونعيش بسعادة إلى الأبد لن تعيش إلى الأبد
    sonsuza dek mutlu yaşamak için karar almadan önce daha çok mutluyduk. Open Subtitles لقد كنا سعداء بشكل مثالي قبل أن نقرّر العيش بسعادة إلى الأبد
    Ne düşündüğünüzü biliyorum Bir maymun tarafından büyütülen bir çocuk... nasıl olur da ormanlar kralı olup kraliçesini bulur ve... sonsuza dek mutlu yaşar? Open Subtitles أَعْرفُ بماذا تفكرين كيف يترعرع طفل رباه قرد ويَكْبرُ لِكي يَكُونَ ملكَ الأدغال, ويَجِدُ ملكتَه ويعيش بسعادة إلى الأبد؟
    Bana geri verip itiraf edince seni affedeceğimi ve mutlu bir şekilde yaşayacağımızı mı? Open Subtitles - سترجعها وتعترف لي بما فعلت وسأسامحك ببساطة ونعيش بسعادة إلى الأبد
    Yi Soo'nun asla bu şekilde oluşumdan rahatsızlık duymayacağına sonsuza dek birlikte mutlu bir şekilde yaşayacağımıza inanmıştım. Open Subtitles {\cHB9E0F4}يي سو ، لم تتضائق بسبب مظهريّ على الأطلاق {\cHB9E0F4}لقد صدقت أنه يُمكن لشخصين العيش بسعادة إلى الأبد
    Uzun mutlu bir birliktelik mi? Open Subtitles سنعيش بسعادة إلى الأبد ؟
    Buradan ayrılabilirim, kızımı geri alabilirim ve birlikte sonsuza kadar mutlu yaşarız. Open Subtitles أترك هذا المكان، وأستعيد ابنتي، ونعيش بسعادة إلى الأبد.
    Sonsuza kadar mutlu yaşarız. Open Subtitles و أننا سنعيش بسعادة إلى الأبد النهاية
    Sonsuza kadar mutlu yaşamış. Open Subtitles عاشت بسعادة إلى الأبد
    Bir varmış bir yokmuş, bunları satıp sonsuza dek mutlu yaşamışız, son. Open Subtitles , كان يا ما كان نبيع تلك القصص و نعيش بسعادة إلى الأبد . النهاية
    New York'a doğru peşine takılırsam, en fazla peri masallarındaki gibi sonsuza dek mutlu yaşamamızı ümid edebilirim. Open Subtitles إذا لحقتك لنيويروك سأكون فقط آمل ضد الأمل ان نعيش بسعادة إلى الأيد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more