| Eğer bir gemiyle veya bir yolcu gemisi ile denize açılıp gemisi bacasına bakarsanız, çok siyah duman görürsünüz. | TED | حسناً، إن خرجتم إلى البحر بسفينة أو على متن سفينة سياحية، و نظرتم إلى المدخنة في الأعلى، سترون دخاناً شديد السواد. |
| Buharlı gemiyle Pongo das Mortes'e gidip gelmek kırılamayacak bir rekordur. | Open Subtitles | ركوب شلالات الموت بسفينة بخارية.. ..أمر استثنائي لن يتكرر |
| Bizim yaşamımızda bir gemi gelmesini bekleyemeyecek kadar uzak. | Open Subtitles | بعيد جدا حتى نتمنى ان نصله بسفينة في حياتنا |
| Madde akımının yolunu kesebilmek için, Kargo gemisini Sokar'ın gemisi ile gezegen arasına uçurmalısın. | Open Subtitles | لتعترض الشعاع.. لابد أن تطير بسفينة الشحن بين سفينة سوكار و الكوكب |
| İnsanlardan uzak iki haftanın ardından, Tori, ÇYF telsizi sayesinde yerel bir kargo gemisiyle irtibat kurdu. | TED | بعد أسبوعين من انقطاع الاتصال، استطاعت توري أن تتصل بسفينة محلية للشحن باستخدام الأمواج عالية التردد. |
| Artık tanınmaz haldeki bir ülkeyi kurtarma görevine çıkmış her zaman ne yaptığını bilen 20 yaşında insanlar ile dolu bir gemide dolaşıyorum. | Open Subtitles | أنا أتجول بسفينة مليئة بالذين تتراوح أعمارهم بين 20 عاما الذين يعرفون بالضبط ما يفعلونه في جميع الأوقات في مهمة لإنقاذ البلاد التي بالكاد يمكن التعرف عليها |
| Çocukların yaptığı şu küçük oyunu çalıştırabilirsem, uzay gemisine çarpacak. | TED | إذا بدأت اللعبة الصغيرة التي صنعها الأطفال هنا، ستؤدي بسفينة الفضاء للاصدام. |
| Savaşı Hudson Körfezindeki bir Fransız esir gemisinde geçirmektense son adama kadar savaşmayı tercih edeceklerdir. Cevabınızı aldınız, sayın Markiz. | Open Subtitles | يفضلون القتال للنهاية عن قضاء الحرب بسفينة احتجاز فرنسية بميناء هادسون |
| Ama şansımızı deneyip buradan sıvışmak daha iyi olmaz mı, yüzeyden giden bir gemiyle, Alman bile olsa. | Open Subtitles | لكنّه يبدو أفضل للإسراع الآن ويأخذ فرصنا بسفينة سطحيّة , حتى إذاه ألماني. |
| Nasıl bir insan, böyle bir gemiyle okyanusu geçmeye karar verebilir. | Open Subtitles | أي نوع من الرجال يحاول العبور بسفينة كهذه عبر المحيط؟ |
| Görünüşe göre bu sahtekar, büyük bir gemiyle Dünya'yı terk etmiş. | Open Subtitles | يبدو أنه كائناً مَن كان ذاك المنتحل فقد غادر بسفينة طيران كبيرة |
| Oldukça uzun bir gemi düşünün gürültü yapan bir motor ve pervanesi hiçbirinin konuyla alakası yok. | Open Subtitles | إن فكّرت بسفينة طويلة فمحرّكها الذي يحدث الضوضاء و دافع السفينة كلاهما بعيدان خلفيّ السفينة |
| Ve görüyoruz ki, mavi balinalar gün içine nazaran, zamanlarının neredeyse üçte ikisini geceleyin, gemi çarpmasına karşı korunmasız olacakları yüzey kısmında geçiriyorlar. | Open Subtitles | و نرى أن الحيتان تقضي في الليل ضعف الوقت تقريبًا قرب السطح حيث تكون أكثر عرضة للارتطام بسفينة مقارنة بالنهار |
| Görünen o ki bana bir gemi borçlusun. | Open Subtitles | لذلك على حسب ما أعتقد أنت مدين لي بسفينة جديدة |
| İsyancı Jaffa'lar bana bir kargo gemisi verirler ve ben de Dünya'ya dönerim. | Open Subtitles | الجافا الثائرون , سيزودونني بسفينة ومن بعدها سأتجه للأرض |
| Bir savaş gemisini, bir kano ile yakalama şansımız hiç yok. | Open Subtitles | لا يمكن أن نلحق بسفينة حربية فى هذا الشئ |
| Galaksilerarası Sözleşme Kuralları'nın Yargılama Hakkı 2 emrince Sontaran merkez gemisini arıyorum. | Open Subtitles | أنا أتصل بسفينة القائد سونتارن تحت نطاق القضاء الثاني |
| Yani nasıl ya da ne zaman kaza yaptığını ya da neden uzay gemisiyle buraya geldiğini bilmiyor musunuz? | Open Subtitles | إذاً، لا تعرفون كيف ومتى اصطدم، أو لماذا أتى هنا بسفينة فضاء مِن الأساس؟ |
| Beni dönüştürüp kafaları olmayan cesetlerin arasında bir gemide bıraktın. | Open Subtitles | "حوّلتني وتركتني بسفينة ركّاب ملأى بالجثث مقطوع الرأس" |
| Umarım burada kalma sebebin, bir uzay gemisine olan ani ilgin değil. | Open Subtitles | أرجو أنك لن تبقى لأهتمامك المفاجئ بسفينة فضائية |
| Savaşı Hudson körfezinde bir Fransız tutsak gemisinde geçirmektense sonuna kadar çarpışırlar. | Open Subtitles | يفضلون القتال للنهاية عن قضاء الحرب بسفينة احتجاز فرنسية بميناء هادسون |
| Daha önce içinde insan olan bir gemiyi uzaktan kontrol etmemiştik. | Open Subtitles | لم نحظى بسفينة فضائية مأهولة يتحكم بها عن بُعد من قبل |
| Benim ailem eve bir bebek getirdiklerinde tavan arasında bir kutu buldum ve bebeği bu kutuyla bir gemiye atıp Çin'e göndermek istedim. | Open Subtitles | عندما احضرا والديّ اخي الصغير للمنزل وجدت هذا الصندوق في العليّه و اردت ان ارسله إلى الصين بسفينة |
| Hayat gemimle yola çıkmak üzereyken... yanımda ikinci kaptanımla birlikte... şurada oturan güzel sarışın kızla, selam bebeğim! | Open Subtitles | لأننى استعد للابحار بسفينة حياتى, مع مساعد القبطان, |