| Bu yüzden seni atına yaptığı gibi okla vuracağına... peşinden geldi. | Open Subtitles | لهذا هاجمك عوضاً عن قتله لك بسهم كما قتل حصانك |
| Eli yaralı, efendim. Bir keresinde, hayalarımın arasında bir okla iki gün dövüşmüştüm. | Open Subtitles | ألم يحدث سابقا أن كنت مصابا بسهم ولمدة يومين |
| Bir keresinde, hayalarımın arasında bir okla iki gün dövüşmüştüm. | Open Subtitles | ألم يحدث سابقا أن كنت مصابا بسهم ولمدة يومين |
| O kadar yüksekten düşmek ölümle sonuçlanabilir, ayrıca Guts ok yarası almıştı. | Open Subtitles | السقوط من هذا الارتفاع يمكن أن يكون قاتلاً وجاتس كان مصاباً بسهم |
| En son eleman daha başlamadan bacağına bir ok yemişti. | Open Subtitles | آخر رجل ضُرب بسهم في ساقه قبل بدء التدريب حتّى. |
| Kilitler kapanmadan dönerseniz... uyuşturucu oku atarım. | Open Subtitles | إذا استدرت قبل أن تسمع صوت القفل سوف أصيبك بسهم من البندقية هل تفهم؟ |
| Bütün bunlar, Robin Hood'un yayından çıkan bir okla bir anda yok oldu. | Open Subtitles | , كل هذا ينتهى فى لحظة و احدة بسهم واحد يطلق من قوس روبن هود |
| Sizi kurtaran kişiyim. Zehirli bir okla yaralanmıştınız. | Open Subtitles | أنا من أنقذكِ، لقد كنت مصابة بسهم مسّموم |
| Prensesin zehirli okla vurulduğunu kesin olarak teyit edebilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك التأكيد أنها أصيبت بسهم مسّموم؟ |
| Size okla bıçakladığını gösteren neydi? | Open Subtitles | ما الذي أقنعك أنها قتلت بسهم بدلاً من عيار ناري؟ |
| Hatta bir tanesinde seni bacağından okla vurmam gerekiyor. | Open Subtitles | و قبيلة تقول أنني يجب أن أضربكِ بسهم في رجلكِ |
| Şu anda da bana boğazından okla vurulduktan sonra ortadan ikiye bölünmüş genç bir adam olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | وحالياً، إنهم يقولون لى بأن هناك شاب صغير أصيب بسهم فى حلقه وتم قطعه إلى نصفين |
| Oğlunun başındaki elmayı bir okla tek atışta vuran adamla ilgili bir hikaye var. | Open Subtitles | سمعنا قصّةً عن رجلٍ أصاب تفّاحةً على رأس ابنه بسهم |
| Canavarı yere serdi. Kara okla vurdu ejderhayı. | Open Subtitles | إنه من أسقط الوحش، أرداه قتيلاً بسهم أسود |
| Sevgilinin geri gelmesi için kafama ok yemem gerekiyordu. | Open Subtitles | ظننت أن الطريقة الوحيدة لاستعادة فتاتك هو إن أصبت أنا بسهم في رأسي |
| Bu sefer kimin boynuna bir ok giriyor? | Open Subtitles | أم إنها إحدى رؤاك المستقبلية؟ من سيصاب بسهم في عنقه هذه المرة؟ |
| Bir ok ile bu lanet olası yerde ölmek benim kaderim. | Open Subtitles | إنه قدري أن أموت هنا بسهم لعين يبرز من جسدي |
| İp yapabilirim. O halkaya ok atabilirim. | Open Subtitles | اخلعي لباسك، يمكنني من صناعة حبل أمرره داخل تلك الحلقة بسهم |
| 24 saat içinde Cupid'in oku ile vurulacak. | Open Subtitles | سوف يُصاب بسهم الكيوبيد في غضون أربع وعشرين ساعة |
| Cheyenne okuyla sakatladım omzumu. | Open Subtitles | أصيب كتفي بضرر دائم نتيجة إصابتي بسهم شايان |
| Şimdilik arada sırada evi yakan sinirli bir oğlan olduğumu kabul etmeliyim veya arada bir annesine zehirli dart atan biri. | Open Subtitles | و لكن الآن، يجب أن أتقبل حقيقة أنني طفل غاضب سيحاول من وقت لآخر حرق المنزل أو يرمي أمه بسهم مسموم |
| ama en azından aşkın ölümcül okunu birleştirdim. | Open Subtitles | على الأقل عاد شمله بسهم الحب القاتل |