| Son yolculuğuma kendi şartlarımla çıkmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أقوم بالإنتقال الأخير بشروطي الخاصة |
| - Bütçe kesintileri nedeniyle erken emekliliğe sevk edilmek yerine, kendi şartlarımla gitmek isterdim. | Open Subtitles | على الرغم من أنّي أحبذ لو أنّي خرجت بشروطي الخاصّة بدلاً من أن أرغم على تقاعدٍ مبكّر . بفعل تخفيضات الميزانيّة |
| Ben de seni istiyorum ama benim şartlarımla. | Open Subtitles | أنا أريدك أيضاً لكن بشروطي |
| Ya benim şartlarıma uyarsınız ya da anlaşma iptal olur. | Open Subtitles | أريد أن أقوم بذلك بشروطي أو لاشيء على الإطلاق |
| Lütfen şartlarıma kayıtsız kalmayın. | Open Subtitles | أتوسل إليك أن تفكر بشروطي لإستسلامك |
| Yapmam gereken bir şey var ama kendi şartlarım dahilinde. | Open Subtitles | لدي شيء لابد ان افعله قبلها ولكن بشروطي انا |
| Ama ilerleyeceksek, şartlarım bunlar. | Open Subtitles | لكن إذا تابعنا ذلك الأمر ، فسنفعله بشروطي |
| Biraz kasmam gerekti, ama sonunda şartlarımı kabul etti. | Open Subtitles | كان علي ان اركع له لكنه في النهاية قبل بشروطي |
| Tamam, benim şartlarımla gideceğiz. | Open Subtitles | حسناً , سأذهب بشروطي |
| İşleri artık benim şartlarımla yapacağız. | Open Subtitles | سنفعل هذا بشروطي الآن |
| Ama kendi şartlarımla hareket edeceğim. | Open Subtitles | سوف اخرج بشروطي |
| Ama benim şartlarımla olacak. | Open Subtitles | لكن بشروطي |
| Fakat benim şartlarımla. | Open Subtitles | ولكن بشروطي |
| Büyükanne, ben hayatımı gerçekten de kendi şartlarıma göre yaşamak istiyorum. | Open Subtitles | جدتي أنا أريد حقاً أن أعيش حياتي بشروطي |
| Burada kalmak istiyorsa, benim şartlarıma uyacak. | Open Subtitles | -إن أراد البقاء فليبق بشروطي أنا |
| şartlarıma sadık kalırsan söylerim. | Open Subtitles | . فقط إذا التزمتي بشروطي |
| Houston'a gelirim, ama benim şartlarım geçerli olacak. | Open Subtitles | سوف اذهب لـ هيوستن ولكن بشروطي الخاصه |
| Bu yüzden bu işi benim şartlarım altında yapacağız. | Open Subtitles | . لهذا السبب افعل ذلك بشروطي |
| Lütfen şartlarımı oğlunuza iletin. | Open Subtitles | فضلاً بلغي إبنك بشروطي |