| Söylemeliyim, 23 yaşındaki bir kadına göre çok iyi oynuyorsun. | Open Subtitles | عليّ أن أقول, أنتِ تلعبين بشكل ممتاز لإمرأة في الـ23 |
| Evet, bankayı aradım ve dört buçuk milyon doların çok iyi olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | أجل, يُمكننيّ القول أنك تستثمر، أربعة و نصف بليون دولار بنكياً بشكل ممتاز. |
| Sana böyle bir şey yapıldığını öğrensen bile bununla çok iyi başa çıkarsın. | Open Subtitles | لقد اكتشفتي أن هذا الشيء المجنون حصل لك وتعاملتي مع الأمر بشكل ممتاز. |
| Ama sana her şeyi anlatabilecekmişim gibi hissediyorum. Bence gayet iyi gidiyor. | Open Subtitles | لكن أشعر بأني أستطيع مصارحتك بأي شيء. أعتقد بأنه يجري بشكل ممتاز. |
| Bir şeyler çok güzel kokuyor ve bu pasaklı değil. | Open Subtitles | رائحه شيء سيئه ولكن بشكل ممتاز وليست هذا الصرصور الصغير |
| Bu bardak kılıfları da ısıyı mükemmel şekilde hapsediyor. | Open Subtitles | وأكواب القهوة هذه، تحفظ الحرارة بشكل ممتاز. |
| İlham ve bütünlük hissi veren konuşmalar ya da gerçek bir bağ kurduğunu hissettiren konuşmalar veya mükemmel bir şekilde anlaşıldığını hissettiren konuşmalar. | TED | نوع المحادثة التي تسرح معها وتشعر بالإلهام ، أو التي تشعرمعها أنك تواصلت بشكل عميق أو أنه تم فهمك بشكل ممتاز. |
| Aşk şarkılarına inanmayan bir kıza göre onları çok iyi söylüyorsun. | Open Subtitles | أتعلمين, بالنسبة لفتاة لا تؤمن بأغاني الحب فأنت تغنينها بشكل ممتاز |
| İkisi de çok çalışkandır Size çok iyi hizmet edeceklerdir. | Open Subtitles | كلاهما يعملان بجد وسوف يخدمانك بشكل ممتاز. |
| çok iyi korunmuş. Hücre kristalizasyonu %25. | Open Subtitles | إنها محفوظة بشكل ممتاز الخلايا متبلرة بنسبة 25 فى المائة |
| Kısaca, çok iyi gitti. | Open Subtitles | ولا املك اي عذر باختصار انهم يسيرون بشكل ممتاز |
| Bakalım, sana işin yapılacağına söz verdim ve yapılıyordu, hem de çok iyi. | Open Subtitles | لقد وعدتك بأن العمل سينجز و إنه ينجز بشكل ممتاز ماهي المشكلة؟ |
| İçten, ilginç bir yazı. Ayrıca kız çok iyi yazıyor. | Open Subtitles | يمكن الشعور بذلك وهو مثير وتستطيع الكتابة بشكل ممتاز. |
| Şimdi öteki tarafa dönün. çok iyi yapıyorsunuz efendim. | Open Subtitles | الآن ، إنعطف للجهة الأخرى ، أنت تقوم بالأمر بشكل ممتاز ... |
| gayet iyi anlıyorsunuz. | Open Subtitles | وانسا ذلك بعد ثانيتين انتما تفهمان بشكل ممتاز |
| Prova gayet iyi gidiyordu, ve sonra o birden, diva kaprisi yapmaya başladı, ve ona asıldığımı söyledi. | Open Subtitles | كانت البروفة تسير بشكل ممتاز ثم انتابه هياج مفاجىء وقال إنني كنت أغازله |
| Ben gayet iyi idare ediyordum. | Open Subtitles | لقد كنتُ أدير الأمور بشكل ممتاز. |
| Anlatması uzun bir hikaye ancak hepsini zamanında yetiştirdim ve çok güzel karşılandılar. | TED | هناك قصة طويلة لذلك, لكنني قمت بأنجازها جميعا في الوقت المحدد وكان قبولها بشكل ممتاز جدا |
| Ölüm ilanlarını seviyorum. çok güzel yazıyorlar. | Open Subtitles | أحب قراءة الوفيات إنها مكتوبة بشكل ممتاز |
| Ve elbette yastıklar da mükemmel şekilde kabartılmış. | Open Subtitles | و بالطبع وسائدك منفوخة بشكل ممتاز |
| mükemmel şekilde çalışıyor. | Open Subtitles | يبدو انها تعمل بشكل ممتاز. |
| Noel, mükemmel bir ağacının olması demek değildir. | Open Subtitles | تزيين الشجرة بشكل ممتاز ليس جوهر عيد الميلاد |