| Altından kalkamayacağınız... sahiden büyük bir şey vurmadıkça çağırmayın. | Open Subtitles | لا تستدعوني الا لو عَلَقتم بشيء كبير حقاً لن تستطيعون التصرف |
| Bir duyuru yazıp Eeyore'a yedek kuyruk bulan birine büyük bir şey vaat edeceğiz! | Open Subtitles | نعد فيها بشيء كبير لمن يجد ذيل لصديقنا ايور |
| Altından kalkamayacağınız... sahiden büyük bir şey vurmadıkça çağırmayın. | Open Subtitles | هيا يا كاندي,واصلوا الصيد يا رفاق! ْ لا تستدعوني الا لو عَلَقتم بشيء كبير حقاً |
| Artık büyük işler başaracak bir gücüm vardı. | Open Subtitles | كانت لدي القوة لأقوم بشيء كبير هل تعلم ؟ |
| Geçmişteki bu kadar büyük bir şeyi değiştirmek hepimizin yok olmasına neden olabilir. | Open Subtitles | تغيير الماضي بشيء كبير مثل هذا يمكن لهذا أن يدمرنا جميعا |
| Bazen büyük düşünmek için... küçük düşünmelisiniz. | Open Subtitles | أحياناً لتفكر بشيء كبير يجب أن تفكر بشكل صغير |
| - Çünkü büyük bir şey yaptım. | Open Subtitles | كما تعلمين لأنني قمت بشيء كبير |
| Ne tuttuysam büyük bir şey olmalı. | Open Subtitles | يبدو أنني أمسكت بشيء كبير |
| büyük bir şey sanki. | Open Subtitles | إنه ليست بشيء كبير |
| Sadece bunu rahatça giyebilecek kadar büyümek zorundasın ve biliyorum ki o gün geldiğinde çok büyük işler başaracaksın. | Open Subtitles | عليك فقط أن تخوض فيه و أنني على علم بأنك ستقوم بشيء كبير يوماً ما |
| Anlamı şu; Somon yumurtalarını bırakmak için evine döner. Tıpkı bizim büyük işler başarmak için dönmemiz gibi. | Open Subtitles | يعني أولئك الّذين غادروا البلاد ليقوموا بشيء كبير. |
| Ama büyük düşünmek küçüğünden daha iyidir değil mi? | Open Subtitles | كلنا فعلنا, فمن الأفضل أن تفكر بشيء كبير من أن تفكر بصغير, هل أنا على حق أم ماذا؟ |