| Harvard'ın kütüphanesinde beş milyon kitap var. Radcliffe'te ise birkaç bin. | Open Subtitles | هارفارد عندها خمسة مليون كتاب، ورادكليف عندها بضعة ألاف |
| Bu fikir birkaç bin yıl önce, gezegen hareketlerinin kralların, hanedanların ve imparatorların, kaderini etkilediği görüşünden ortaya çıkmıştı. | Open Subtitles | من بضعة ألاف سنة كان الإعتقاد السائد بأن حركة الكواكب تحدد أقدار ومصائر الملوك |
| Şurada birkaç bin aşçı, teknisyen ve doktor var. | Open Subtitles | هناك يوجد بضعة ألاف من الطهاة والميكانيكيون و الأطباء. |
| Üç deha bilimcinin, yıldızların yaşamlarının gizlerini aralamalarına kadar birkaç bin yıl daha geçti. | Open Subtitles | أستغرق بضعة ألاف سنة أخرى حتى كشف ثلاثة علماء بارعين أسرار الحياة الحقيقية للنجوم |
| Şurada birkaç bin aşçı, teknisyen ve doktor var. | Open Subtitles | هناك يوجد بضعة ألاف من الطهاة والميكانيكيون و الأطباء. |
| Sadece birkaç bin dolar ediyor bunlar. | Open Subtitles | بالواقع قيمته كمسروقات بضعة ألاف دولار فحسب. |
| Yiyecek, su birkaç bin Brezilya reali. | Open Subtitles | طعام، شراب، بضعة ألاف ريال برازيلي |
| Boş ver Tom. Şurada burada birkaç bin dolar nedir ki? | Open Subtitles | -لا تفكر بهذا يا (توم) إنها بضعة ألاف من الدولارات |
| birkaç bin yıl öncesine ait bir hikaye bu... | Open Subtitles | ...كان ذلك قبل بضعة ألاف السنين |