| Ardından kredi kartı ile yaptığınız alışverişleriniz, kulüp üyelikleriniz aboneliklerinizin izini süreceğiz | Open Subtitles | وبعد ذلك يَتعقّبُ كَ بطاقة الإئتمان تَشتري، عضويات نادي، الجحيم، إشتراكات مجلةِ. |
| Kimlik sahte, kredi kartı çalıntı. Binbaşıyı kaçıran diğer adam bu. | Open Subtitles | الهوية مزورة, بطاقة الإئتمان كانت مسروقة لكن هذا هو خاطفنا الأخر |
| Annie çalıntı kredi kartı konusunda çok üzgün olduğunu söyledi. | Open Subtitles | تعلم, آني أخبرتني أنك آسف جدا بشأن سرقة بطاقة الإئتمان |
| Tahtasına cila sürmede kullandığı kredi kartını eve girmek için kullanmış. | Open Subtitles | لقد إستخدم بطاقة الإئتمان التى يستخدمها لكشط الشمع |
| kredi kartı ekstremde şirketinize ait bir ücret görünüyor ama siz her kimseniz sizden bir şey sipariş etmedim Northwest Teknik Tedarik. | Open Subtitles | أنا, لقد تم السحب من رصيدي من قِبل شرِكتكم. في فاتورة بطاقة الإئتمان ولكني لم أقم بطلب أي شيء من أياً كان. |
| Bilirsiniz. Sürücü ehliyeti, kredi kartı, yada onun gibi şeyler. | Open Subtitles | أقصد رخصة القيادة , بطاقة الإئتمان أو شيء من هذا القبيل |
| kredi kartı makbuzları konusunda haklı çıktın. | Open Subtitles | أوه، وأنت كنت على حق حول إيصالات بطاقة الإئتمان. |
| kredi kartı şirketi senin son müşteri olduğunu söyledi. | Open Subtitles | شركات بطاقة الإئتمان تبيّن أنكِ كنتِ آخر زبونةٍ عندها |
| Çok azdı, çok geç geldi, çok fazla kredi kartı ödemesi vardı | Open Subtitles | قليل جدا، متاخر جدا، جدا ديون بطاقة الإئتمان. |
| Doğum tarihleri, gittikleri okullar, kredi kartı bilgileri, sağlık kayıtları... kolesterolü yüksek ama tansiyonu normal. | Open Subtitles | لدينا تاريخ ميلادهما , اسم مَدرستهما حساب بطاقة الإئتمان السجلات الصحية كولستروله عالي لكن ضغطَ دمّه طبيعيُ |
| Bu kredi kartı masraflarının yarısı internetten. | Open Subtitles | نصف مشتريات بطاقة الإئتمان تم طلبها من شبكة المعلومات |
| Adresi, kredi kartı detaylarını, ne bulursan. | Open Subtitles | العنوان ، معلومات بطاقة الإئتمان كل ما تستطيع جلبه |
| Anahtarımı mı kopyaladın ya da kredi kartı ile mi girdin? | Open Subtitles | نسخة من المفاتيح؟ بطاقة الإئتمان ؟ أم ماذا ؟ |
| Herhalde kredi kartı şirketiyle ilgili bir hatadır. | Open Subtitles | أو كما أخبروني بهذا لابد أن هذا خطأ من شركة بطاقة الإئتمان |
| Bunları kabul edemiyoruz. Nakit sıkıntın varsa, kredi kartı da geçer. | Open Subtitles | نحن لا نقبل ذلك إذا لم يكن معك مالا فنحن نقبل بطاقة الإئتمان |
| Soru bir--bu çalıntı kredi kartını nerden aldın? | Open Subtitles | مناينحصلت على بطاقة الإئتمان المسروقة هذه ؟ أبي. |
| Uygun şartlardan kastın herhalde iki kadının bir kredi kartını kullanmak için anlaşmaları. | Open Subtitles | أن يوافقا علي تدفع لهما من نفس بطاقة الإئتمان |
| İlk fatura gelmeden kredi kartını ödeyeceğim | Open Subtitles | سوف أسدد بطاقة الإئتمان قبل صدور أول فاتورة |
| İkincisi, parası elinizde olana dek asla kredi kartıyla kürk almayın. | Open Subtitles | ثانيا ، لا تشتري الفراء عن طريق بطاقة الإئتمان أبدا حتى يكون ثمنه معك |
| Bu yüzden her şeyi kredi kartına bağladım. | Open Subtitles | لذا إضطررت لدفع كل المصاريف بواسطة بطاقة الإئتمان |
| Kredi kartımı da al. Ben meşgulüm biraz. | Open Subtitles | و خذ معك بطاقة الإئتمان لأنني مشغول الأن |
| Ehliyeti, doğum belgesi, kredi kartları. | Open Subtitles | رخصة القيادة، شهادة الميلاد بطاقة الإئتمان |
| Tamam, kredi kartının son kullanıldığı yeri bulayım. | Open Subtitles | طبعاً، إعرِف آخر مكان إستخدمت فيه بطاقة الإئتمان |
| kredi kartından ismi öğrenmemiz lazım. | Open Subtitles | أريد أن أعثر على الإسم على بطاقة الإئتمان |