| Burada yazana göre kredi kartını hastaneden ayrıldıktan hemen sonra Batı 44. | Open Subtitles | تقول هنا انها استخدمت بطاقتها الائتمانية عند بوديغا في غرب الشارع 44 |
| Üzgünüm ama Annabelle'in kartını kaybettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا آسف، ولكن أنا أعرف حقيقة أن انابيل فقدت بطاقتها. |
| Benim annem, doğum günümü hatırlayabildiği nadir zamanlarda, önüme kredi kartını fırlatır ve alışveriş yapmamı söylerdi. | Open Subtitles | إن أمي في مناسبات نادرة تتذكر عيد ميلادي فهي تقوم برمي بطاقتها الذهبية إلي |
| Satıcı kız onu hatırlamış çünkü Valerie'nin kredi kartı pos makinasında sıkışmış. | Open Subtitles | البائعة تذكرتها لان فاليري استخدمت البطاقة الائتمانية.. بطاقتها اتلفت آلة البطاقات الائتمانية |
| Kredi kartı hesap özeti buradan geçen hafta gıda maddesi aldığını söylüyor. | Open Subtitles | كشوفات بطاقتها الائتمانية أوضحت انها اشترت بعض المستلزمات من هنا بالاسبوع الماضي |
| Hayır, kredi kartının süresi geçmiş, yenisi de bizde yoktu. | Open Subtitles | لا, بطاقتها الإئتمانية انتهت, ونحن فقط لم نحصل على اخرى في ملفها |
| İki yıl önce cep telefonunu ve kredi kartlarını kullanmayı kesti. | Open Subtitles | توقفت عن إستخدام هاتفها الخلوي و بطاقتها الإئتمانية منذ عامين. |
| Julie Riley 15 dakika önce kredi kartını kullanmış. | Open Subtitles | جولي رايلي استعملت بطاقتها الإتمانية قبل 15 دقيقة |
| 2. yarışmacı hala vahşi kartını oynuyor. | Open Subtitles | المتسابقة رقم 2 لا زالت تملك بطاقتها المُنجية |
| 20 dakika önce kredi kartını kullanmış. | Open Subtitles | منذُ عشرين دقيقة إستخدمت بطاقتها الإتمانية |
| Görünüşe göre, ateş edilmeye başlamadan 10 dakika önce birileri, Salon YDot'ta, martini sipariş etmek için kredi kartını kullanmış. | Open Subtitles | إتضح أن قبل إطلاق النار بدقائق في المقهى الليلي طلبت على حساب بطاقتها كأس المارتيني |
| Banka kayıtlarını inceledim. İki saat önce kredi kartını kullanmış. | Open Subtitles | بحثتُ بحساباتها الماليّة لقد إستخدمت بطاقتها الإئتمانيّة قبل ساعتين |
| Banka kayıtlarını inceledim. İki saat önce kredi kartını kullanmış. | Open Subtitles | بحثتُ بحساباتها الماليّة، لقد إستخدمت بطاقتها الإئتمانيّة قبل ساعتين |
| Ani bir kazaya kurban gittiyse veya kartını saklamayı başardıktan sonra yenildiyse olabilir. | Open Subtitles | ماذا لو تعرّضت لحادثة قاسيّة، ماذا لو قتلها أحدهم بعدما اخفت بطاقتها. |
| kartını sakladıktan sonra öldüyse onu bulmamız imkansız. | Open Subtitles | لو ماتت بعدما أخفت بطاقتها، فهذا يعني أنّنا لن نجد بطاقتها قطّ. |
| Boş ver, kredi kartı numarasını tanımadığı bir yabancıya vermeyi düşünmediğini söyledi. | Open Subtitles | لا، قالَت أنها لَن تُعطي رقم بطاقتها الائتمانية لشبحٍ غريب |
| Evet, ek iş olarak yapıyor. İşte kartı. | Open Subtitles | نعم , إنها متخصصة بإعداد الأطعمة في الواقع, لدي بطاقتها |
| Cep telefonu, kredi kartı, bankamatik. | Open Subtitles | هاتفها الخلوي بطاقتها الإتمانية سحوبات الصراف الآلي |
| Ve telefon kartının ortaya çıkması. | Open Subtitles | وعندما يرى في بطاقتها الهاتفية أنها أجرت مكالمة مدتها طويلة... |
| Büro kredi kartlarını takip ediyor. | Open Subtitles | مكتب التحقيقات يتتبع بطاقتها الإتمانية |
| Masanın sonunda oturan şişman adama gizlice kartları gösteriyor. | Open Subtitles | إنها تقوم بإظهار بطاقتها الخفية للرجل الضخم بنهاية طرف الطاولة , و حين لم يفلح ذلك |
| İki gün önce Andrea kredi kartından para çekmiş. | Open Subtitles | (أندريا) أخذت دفعة مقدمة على حساب بطاقتها الأئتمانية قبل يومين. |
| Sadece kimliğini görmek istedim. | Open Subtitles | لا يبدو عمرها 21 . لذا كان علي ان أسأل عن بطاقتها |
| Öğrenci kredisinden ötürü 50 bin dolar borçlu. Kredi kartına da yirmi bin dolar borcu var. | Open Subtitles | تُدين 50 ألفاً دولاراً، في قروض الطلاب عشرين ألف آخرى، على بطاقتها الإئتمانية |
| Çantasındaki biletlerin 4 tanesi kurbanın kredi kartıyla alınmış. | Open Subtitles | أربعة تذاكر سحبناها من حقيبتها كلفت من بطاقتها المصرفية |