| Geliyoruz. Tahmini varış süremiz, on dakika. | Open Subtitles | نحن بطريقنا إليكم، البعد التقديري 10 دقائق |
| Baskın ekibi ayarla. Geliyoruz. | Open Subtitles | قم باستدعاء فريق التدخّل , نحن بطريقنا إلى هناك |
| Arka Taraf Hasar Kontrol'e doğru yola çıktık. | Open Subtitles | وحدة إحتواء الأضرار الخلفية , نحن بطريقنا .. |
| Cenazaye giderken Michael'in diğerleriyle anlaşma yaptığını söylemiştim, sen de bana bunu nasıl lehimize çevireceğini sormuştun. | Open Subtitles | بطريقنا للجنازة, قلت لك ان مايكل مع الطرف الثاني وهنا سألتني كيف سنستغل هذه الحقيقة؟ |
| "Olmayı umduğumuz kişi," adlı bu sonsuz yolda hızla ilerlerken acaba diyorum, yolun sonuna geldik mi? | Open Subtitles | و نحن نسير بطريقنا إلى من نريد أن نكون لا يمكنني ألا أتساءل هل وصلت؟ |
| Yoldayız. 5.Sokak-Geary'ye ulaşma süresi, 12 dakika. | Open Subtitles | بطريقنا إلى هناك , زمن الوصول المقدّر هو 12 دقيقة |
| Buraya gelirken, dağınızın ne çok değiştiğini fark ettik. | Open Subtitles | لقد علمنا بالتغيرات التي حصلت في جبلكم بطريقنا الى هنا |
| her ne olursa olsun geçinip gidiyoruz, işte bu gerçek sınav. | Open Subtitles | سنمضي بطريقنا لأن هذا هو الإختبار الحقيقي نعم هذه إشارة مهمة |
| Doktora gidiyorduk. | Open Subtitles | لقد كنّا بطريقنا لعيادةِ الطبيب. |
| Zor durumda olan, aç veya susuz bir canlı varsa onu karşımıza çıkar. | Open Subtitles | إن كان يوجد أي مخلوق مسكين جائع أو ظمآن أرسله بطريقنا |
| Merak etme. 8 mil uzaktayız. Geliyoruz. | Open Subtitles | لا عليك ، أمامنا ثمانية أميال نحن بطريقنا |
| Sakin ol, Geliyoruz. | Open Subtitles | إبقي هادئة فحسب، نحن بطريقنا إليكِ. |
| Kal olduğun yerde. Geliyoruz oraya. | Open Subtitles | . ابق أنت مكانك، فنحن بطريقنا إلى هناك |
| Evet, hemen Geliyoruz. Danny. | Open Subtitles | نعم , نحن بطريقنا الى هناك , داني |
| Onayı burada ver, biz de yola çıkalım. | Open Subtitles | أعطني إياه إذاً وسنذهب بطريقنا. |
| Gerçekten. Hemen sahile doğru yola çıkacağız biz de. | Open Subtitles | حقّاً، إنّنا بطريقنا إلى الشاطئ الآن |
| giderken babamın galerisine uğrayacağız. Sorun olur mu? | Open Subtitles | إن كنت لا تمانع فسنمر على معرض أبي الفني بطريقنا |
| Eve giderken seks shop'a uğramalıyız. | Open Subtitles | ولكن يجب أن نتوقف عند متجر الأدوات الجنسية ونحن في بطريقنا للمنزل |
| Ama yapmam gerekeni yapmasaydım şu an onları görmek için yolda olmazdık değil mi? | Open Subtitles | ولكن لو لم أفعل ما فعلته لن نكن بطريقنا لرؤية بناتنا الاَن ,اليس كذلك؟ |
| Ona Teddy'yi bulduğumuzu söyle. Evet, biliyorum. Yoldayız. | Open Subtitles | أخبره أننا وجدناه، أجل أعرف لكننا بطريقنا ، إلى اللقاء |
| - Vinç olarak bilinen bir kuş. Ve buraya gelirken hastalandı. | Open Subtitles | إنه طائر يعرف بالرافعة ومرض بطريقنا إلى هنا |
| Annesinin evini, kontrol etmeye gidiyoruz. İlaç var mı bakarım. | Open Subtitles | نحن بطريقنا إلى منزل والدته سأرى ما إذا كان بإمكاني إيجاد القنينة الموصوفة |
| - Kahvaltıya gidiyorduk adamım. | Open Subtitles | نعم, ولكننا بطريقنا للحصول على الفطور |
| Zor durumda olan, aç veya susuz bir canlı varsa onu karşımıza çıkar. | Open Subtitles | إن كان يوجد أي مخلوق مسكين جائع أو ظمآن أرسله بطريقنا |