| Belki büyük şehirde öyle. Ama burada kimse sizi bıçaklamaz, Çavuş. | Open Subtitles | في المدينة ربما, لكن لا احد سوف يقوم بطعنك هنا, رقيب |
| Belki büyük şehirde öyle. Ama burada kimse sizi bıçaklamaz, Çavuş. | Open Subtitles | في المدينة ربما , لكن لا احد سوف يقوم بطعنك هنا , رقيب |
| "Karışık" dersen, yeniden uykuya daldığında seni bıçaklarım. | Open Subtitles | لو قلت بأن الأمر معقد سوف أقم بطعنك أثناء نومك بالمرة القادمة |
| Anahtarı ver yoksa gelir seni bıçaklarım. | Open Subtitles | أعطني المفتاح وإلا صعدت وقُمت بطعنك. |
| Arkadaşın Will Gardner, seni hala sırtından bıçaklamadı mı? | Open Subtitles | أوه ... هل قام صديقك ـ (ويل جاردنر) ـ بطعنك في ظهرك بعد ؟ |
| Hey, Brian, paramı ver, yoksa seni o kahrolası karnından bıçaklayacağım, tamam mı? | Open Subtitles | (براين)، اعطني نقودي أو سأقوم بطعنك في معدتك، حسناً؟ |
| Allah'a yemin olsun, seni bıçaklayacağım! | Open Subtitles | أقسم أنني ساقوم بطعنك |
| Bu sanki birinin sana birşey batırması ve senin ne olduğunu dahi bilmemen gibi birşey. | Open Subtitles | انه مثل ان يقوم شخص بطعنك بدون ان تنتبهي |
| Yoksa bıçaklarım seni! | Open Subtitles | وإلا قمت بطعنك |
| Bıçağım ve seni gözünden bıçaklayacağım. | Open Subtitles | "أنا سكينة, وسأقوم بطعنك في عينكِ." |
| Bu sanki birinin sana birşey batırması ve senin ne olduğunu dahi bilmemen gibi birşey. | Open Subtitles | انه مثل ان يقوم شخص بطعنك بدون ان تنتبهي |