| Sonra sen onu kadınlar tuvaletine kadar takip ettin ve bıçakladın. | Open Subtitles | إذاً ، قمت بملاحقتها الى حمام السيدات و قمت بطعنها |
| Bu yüzden onu takip ettin ve bıçakladın. Tabii ki hayır! | Open Subtitles | و هذا ما جعلك تتبعها و تقوم بطعنها |
| Kadını vücudunun her yerinden çok sayıda bıçakladı. | Open Subtitles | قام بطعنها كثيراً بجميع أنحاء جسدها |
| O tünelde onu beklemiş, 17 defa bıçaklamış ve sonra karaciğerini yemeye çalışmış. | Open Subtitles | لقد كان ينتظرها في النفق وقام بطعنها 17 مرة وحاول أن يلتهم الكبد |
| Çocuklar üzerine koştu ve onu bıçaklamaya başladılar. | Open Subtitles | مجموعة من الأطفال آندفعوا إليها, وبدأوا بطعنها. |
| Onu küvette bahçıvan makasıyla tekrardan bıçaklamak yeterli bir delil olacaktı. | Open Subtitles | وقام بطعنها مرة اخرى فى الحمام بمقص الشجر |
| Ve onu bıçakladın. | Open Subtitles | ثم قمت بطعنها |
| Av bıçağıyla izlerini sürüp eşini vücudunun her yerinden birçok kez bıçaklamış. | Open Subtitles | لذا فقد تعقبهم بسكين صيد قام بطعنها كثيراً بجميع أنحاء جسدها |
| Kadın direnmiş, katil tekrar bıçaklamış. | Open Subtitles | لقد قاومت فقام بطعنها مرة أخرى |
| Sonra da bıçaklamaya devam etti. | Open Subtitles | وثم أسنمر بطعنها |
| - Kırışıklıklarla dolu boynundan bıçaklamak zorunda kalsak? | Open Subtitles | بطعنها في عنقها المتجعد بسكين. |