"بطفولة" - Translation from Arabic to Turkish

• çocukluk
• çocukluğum
• çocukluğun

Mutlu bir çocukluk geçirmesini istiyorum. Bunu ona vermek istemiyor musun?
أريدها أن تحظى بطفولة سعيدة لا تريد ذلك؟

Uzun zamandır ayrılar. Mutsuz bir çocukluk geçirdim
لقد انفصلوا منذ زمن بعيد لم أحظَ بطفولة سعيدة

Uh, derinden etkileyici bir çocukluk geçirmiş, sağ olun.
حقيقة, لقد مر هذا الرجل بطفولة تعيسة للغاية

Ben de çok kötü bir çocukluk geçirdim, ama porno çevirmiyorum.
مررت بطفولة مؤلمة و لم أمثل أفلام إباحية

Neticede, çok mutlu bir çocukluğum olmuştu.
بشكل عام، حظيت بطفولة سعيدة جداً

Baştan başlama şansı, normal bir çocukluk.
ثمة فرصة للبدء من جديد لتتمتعى بطفولة طبيعية

Bak, zor bir çocukluk geçirdiğini biliyorum ama Aang'i bulmaya odaklanmalıyız.
أعرف أنكِ مررتِ بطفولة صعبة و لكن علينا أن نركز أكثر على إيجاد آنـج

Ona iyi davran, mutsuz bir çocukluk geçirmiş.
كن لطيفاً معه فلقد حضي بطفولة ليست بالمرحة

İkinci bir çocukluk yaşamak için okula gitmiyorsun.
.. ولكنك لن تعود للجامعة .. لتحظى بطفولة ثانية

Önceden gerçekten harika bir çocukluk geçirdiğimi düşünürdüm, ama şimdi bakıyorum da belki de öyle değil.
انت تعلمين لقد كنت اظن انني حظيت بطفولة جيدة اما الآن لا أظن ذلك

Normal bir çocukluk geçirmedim diye sana içerleyip günlerimi acaba ne olurdu diye düşünerek mi geçiriyorum?
هل انا احمل الاستياء من حولي وقضاء ايامي اشتكي ضد ما كان قد حدث إلا إذا كنت قد حظيت بطفولة طبيعية

Hayır, hiç değil. Ama ilginç bir çocukluk geçiriyor.
لا، ليس في الحقيقة، ولكنها حظيت بطفولة مثيرة للإهتمام.

Sanırım zorlu bir çocukluk geçirdiğinde, olaylar kendi görünümlerini kazanabiliyor.
أظن بأنك حينما حظيت بطفولة صعبه تؤخذ الامور حسب منظورهم الخاص

Normal ve mutlu bir çocukluk geçirdiğini söyleyeyim dedim.
فلقد حظيت بطفولة سعيدة وطبيعية لعلمك فقط ..

Kendilerini sekste iyi yapacak kötü bir çocukluk geçirmemişlerdir.
لكنهم لم يمروا بطفولة مريعة, و التي تجعلهم بارعون بالفراش

Bill'in mutlu bir çocukluk geçirmediğini biliyordum ama işte, muhabbet edemediğimiz için detaylar konusunda kararsızım.
وأعلم أنّ بيل لم يحظى بطفولة سعيدة، ولكن مرّة أخرى، فهو لا يحب كثرة الكلام. لذلك التفاصيل تبدو غامضة بالنــسبة لي.

Bana böyle yapabilmek için çok kötü bir çocukluk geçirmiş olmalısın.
لابد أنكَ مررت بطفولة مروعة كي تفعل هذا بي

Bu bebeğin, mümkün olduğunca normal bir çocukluk dönemi geçirmesi gerekiyor.
يجب أن تحظي بطفولة طبيعية ما دام أن هذا ممكن

Pekala, sonuç olarak Yonkers, ama Mumbai sokaklarında yürekleri parçalayan bir çocukluk geçirerek değil, ondan küçük iki erkek kardeşini kötü Vindaloo esir değişiminden koruyarak.
حسنا، في نهاية المطاف يونكرز، ولكن ليس حتى انها قد نجا بطفولة مؤلمة

Hayır, karımı aldatmıyorum. Evet, çocukluğum mutlu geçti.
كلا, لا أخون, أجل, مررت بطفولة سعيدة

Oldukça mutlu bir çocukluğum vardı.
لقد حظيتُ بطفولة سعيدة للغاية.

Ben olmasaydım, senin de normal bir çocukluğun olabilirdi.
.. لو لم أكن السبب لكنت حظيت بطفولة طبيعية