"بظنّك" - Translation from Arabic to Turkish

• Sence
• sanıyorsun
• ne

Sence bu kapıdan Amerika'ya kimlerin geçmesine izin veriliyor?
من تعتقد بظنّك أنه بإمكانه العبور إلى الولايات المتحده؟

Ölseydin sensiz ne kadar dayanabilirdi Sence?
إن كنت قد قضيت نحبك، كم بظنّك ستصمد بدونك؟

Ve o beni öldürünce beraber olup olmamamızın bir farkı olur mu Sence?
وإن فعل، هل بظنّك سيفرق إن كنّا معًا أو لم نكُن معًا؟

Yaşamana kimin izin verdiğini sanıyorsun?
من بظنّك الذي يسمح لك بالحياة؟

Peki ya diğerlerini kimin yönettiğini sanıyorsun?
من بظنّك يدير كلّ شيء فيما خلا شؤونهم؟

Biraz once o kadini oldurdun. - Kimin tarafini tutmak zorundayim Sence?
إنّك قتلت تلك المرأة توًّا، من بظنّك يتحتّم أن أنحاز له؟

Biraz önce o kadını öldürdün. - Kimin tarafını tutmak zorundayım Sence?
إنّك قتلت تلك المرأة توًّا، من بظنّك يتحتّم أن أنحاز له؟

Sence neden 10 Mayıs 1994 döngüsünde sıkışıp kaldık?
لمَ بظنّك نحن عالقين في حلقة تكراريّة ليوم 10 مايو من عام 1994

Sence baban neden daha önce onu enstitüye yatırmadı?
بظنّك لمَ لمْ يضعها في مؤسسة مبكّراً؟

Sence ne yapmış?
و ماذا فعلَ بظنّك ؟

Sence ne yapmalıyım?
ماذا يجدر بي فعله بظنّك ؟

Neler yaptığını görse Caroline ne derdi Sence?
ماذا سيكون رأي (كارولين) بظنّك إن رأتك على ما صرت عليه؟

Neden oluyor bu Sence?
لماذا بظنّك سبب حدوث هذا؟

Sence nasıl bir göreve uyum sağlayabilirsin?
أين بظنّك ستتلائمين؟

Sence neydi?
ماذا بظنّك كانت؟

Uçağı nereye göndereceğini nereden biliyordu sanıyorsun?
كيف بظنّك علمت مكان إرسال الطائرة؟

Herhalde tahmin edebiliyorum. Neden söylemedim sanıyorsun?
طبعًا أدرك شعورك، لمَ بظنّك لم أخبرك؟

Neden kendimi bu kadar çaresizce korumaya çalışıyorum sanıyorsun?
لمَ بظنّك عساي مستميتة لحماية نفسي؟

Buraya nasıl geri getirttim sanıyorsun?
كيف بظنّك جعلتها تعود إلى هنا؟

İsimlerini bana kim verdi sanıyorsun?
من بظنّك أعطاني أساميهم؟

Evet ama o zamana kadar bunu ne kadar sürdürebileceğini düşünüyorsun?
أجل، وإلى أن يحين ذلك، فلمتى بظنّك تقدر على مواصلة هذا؟