| Soğukkanlılıkla levyeyle adamın birini ölümüne dövdü. | Open Subtitles | لقد ضرب الرجل حتى الموت بعتلة وبدمِ بارد |
| Kötü bir darbe oldu. levyeyle yapıldı. | Open Subtitles | كانت ضربة حادّة، إذ تمّت بعتلة لّعينة. |
| Mona'nın aradığı kız olmadığını söylersem- İkisini levyeyle ayıracak halin yok. | Open Subtitles | لو أخبرتُ "مايك" أن "مونا" ليست هي ما يُؤمّله - لن تستطيعي فصلهما و لو بعتلة - |
| Hikayeyi bana anlattığında, elinde levye üç Sıçrayan ve bir Mekanikle kapıştığını söylemiştin. | Open Subtitles | "كان قد قاتل ثلاثة من "السكيترز و"ميك" بعتلة إطارات |
| İki adam, bisikletini levye ve beyzbol sopasıyla parçaladı. | Open Subtitles | رجلان حطما دراجتك بعتلة ومضرب |
| Öyle, sarhoş itin teki levyeyle dağıttı. | Open Subtitles | أجل، مغفل سكيّر كسرهم بعتلة عجلات |
| Belle'nin Restoranı'ndan çıktım, o da kapının önündeydi aklını kaçırmış gibiydi elindeki levyeyle dolanıyordu ve birden arabama vurmaya başladı. | Open Subtitles | خرجت من مطعم (بيل)، وكان هو بالمقدمة مخموراً، وملوِّحاً بعتلة في يده ثم بدأ بتهشيم سيارتي |
| Bir arabayı levyeyle berbat ettim. | Open Subtitles | و حطم سيارة بعتلة |
| - Ona bir levye ile mi vurdun ? | Open Subtitles | ضربته بعتلة. نعم |
| Hikayeyi bana anlattığında, elinde levye üç Sıçrayan ve bir Mekanikle kapıştığını söylemiştin. | Open Subtitles | "كان قد قاتل ثلاثة من "السكيترز و"ميك" بعتلة إطارات{\pos(190,230)} |
| Biriniz levye bulun. | Open Subtitles | فليأتنِ احدكم بعتلة |