|     Bir şey söylemedim çünkü öldükten sonra adını lekelemek istemedim.     | Open Subtitles |      لم أقل شيئا لأنني لم أرد تشويه سمعتها بعد وفاتها     | 
|     Herkese veda etmiş ve öldükten sonra da onlarla ilgileneceğini söylemiş.     | Open Subtitles |      قالت الوداع لها، وقال لهم وقالت انها سوف ترعاهم بعد وفاتها     | 
|     öldükten sonra, annemin götürüldüğü morgda çalışmak mı?     | Open Subtitles |      أن تعملى بنفس المشرحة , حيث أُحضرت والدتنا إليها بعد وفاتها ؟     | 
|     Ölümünden sonra beni Sarah'nın genetik materyalinden yaratmış.     | Open Subtitles |      وقال هو انه صنعني من جينات ساره بعد وفاتها     | 
|     Ölümünden sonra bütün dikkatimizi Dr. Jacob Tanios'un verdiği ilaca yönelttik.     | Open Subtitles |      بعد وفاتها ,كان تركيزنا على دواء جيكوب تانيوس     | 
|     Garcia'yı arayıp Katherine Hale'in kredi kartı öldükten sonra kullanılmış mı diye soracağım.     | Open Subtitles |      سأتصل بغارسيا و ارى ان كان ايا مما تمتلكه كاثرين هايل استخدم بعد وفاتها     | 
|     Evet..annemin sanat stüdyosuydu O öldükten sonra babam burayı değiştirdi     | Open Subtitles |      أجل, هذه الغرفة كانت الاستديو الفني لأمي بعد وفاتها, والدي جدد المنزل لتصبح هذه الغرفة قابلة للسكن     | 
|     Belki de tüm bunların o öldükten sonra olması onun için daha iyi.     | Open Subtitles |      ربما هذه الطريقة الأمثل لها بأن يحدث ذلك بعد وفاتها     | 
|     Bu gerçekten de... - Hepsini o öldükten sonra yaktı.     | Open Subtitles |      أقصد إنها فعلاً - حرق جميع الرسومات بعد وفاتها -     | 
|     Eşim ölüm döşeğindeyken onları bir araya getirmeye çalıştım, ama öldükten sonra, Fran'i bir daha asla görmek istemedim.     | Open Subtitles |      حاولت أن أجمعهم معاً عندما كانت زوجتي على فراش الموت لكن بعد وفاتها أردت رؤية " فران " ثانيةً     | 
|     Gerçi öldükten sonra bavula zorla sokulunca olmuş gibi görünüyor.     | Open Subtitles |      رغم أن هذا يبدو أنه قد حدث بعد وفاتها عندما أجبرت بالخدول في الحقيبة     | 
|     Ama bu öldükten sonra olmuş bavula sıkıştırılmaya çalışılırken.     | Open Subtitles |      رغم أن هذا يبدو أنه قد حدث بعد وفاتها عندما أجبرت بالخدول في الحقيبة     | 
|     O öldükten sonra kendimde oraya tekrar gidecek gücü bulamadım.     | Open Subtitles |      بعد وفاتها... لمْ أستطع الذهاب لرؤية ذلك المكان بعد الآن.     | 
|     Whitney Houston öldükten sonra albüm satışlarında ilk 10'a girdi Michael Jackson'ınkiler tavan yaptı.     | Open Subtitles |      ويتنى هيوستون دخلت لقائمة أفضل 10 لمبيعات الألبومات بعد وفاتها مايكل جاكسون قام بتحطيم طبقة الستراتوسفير بالغلاف الجوى     | 
|     Annem öldükten sonra babam onun hakkında hiç konuşmadı.     | Open Subtitles |      أبي لم ينطق بكلمة عن أمي بعد وفاتها     | 
|     Araçtan aldığı yaraların hepsi öldükten sonra olmuş.     | Open Subtitles |      جميع إصاباتها حدثت بعد وفاتها.     | 
|     Ama onun en büyük gaddarlıkları Ölümünden sonra oldu.     | Open Subtitles |      لكن أسوأ أعمالها الوحشية لم تحدث إلاّ بعد وفاتها     | 
|     Ölümünden sonra beni Sarah'nın genetik materyalinden yarattığını söyledi.     | Open Subtitles |      لقد قال بأنه من هيئني من مواد سارة الوراثية بعد وفاتها     | 
|     Ölümünden sonra beni Sarah'nın genetik materyalinden yaratmış.     | Open Subtitles |      وقال هو انه صنعني من جينات ساره بعد وفاتها     | 
|     Yaşı ilerlemişti. Asıl garip olan, Ölümünden sonra yaşananlardı.     | Open Subtitles |      لقد كانت كبيرة السن , ولكن الشئ الغريب هو فيما حدث بعد وفاتها.     | 
|     Öldükten hemen sonra posta kutuma atılmış.     | Open Subtitles |      من صندوق بريدي فحسب، بعد وفاتها.     |