| Ama senin anlamadığın, benim de yapmam gereken bazı şeyler var. | Open Subtitles | ولكن هناك بعض الأمور التي علي فعلها والتي لا يمكنك فهمها |
| Açlığın ileri safhalarında gördüğüm bazı şeyler hakkında konuşmak istiyorum, özel sektörde elde ettiğim ekonomik ve ticari bilgimi ve deneyimimi kullanırken öğrendiğim bazı şeylerden. | TED | أريد أن أتحدث عن بعض الأمور التي رأيتها على الخطوط الأمامية للمجاعات، بعض الأمور التي تعلمتها بجلب معرفتي التجارية والاقتصادية وخبرتي من القطاع التجاري الخاص. |
| Yaşım geçtikçe radikalliğim de artıyor, gelecek nesiller için biz yetişkinlerin yapması gereken bazı şeyler var. | TED | كلما تقدمت في العمر أصبحت أكثر تطرفًا، لأن هناك بعض الأمور التي يجب علينا نحن الراشدون فعلها للأجيال القادمة. |
| Burada halletmem gereken birkaç şey var. | Open Subtitles | لديّ بعض الأمور التي عليّ أن أعتني بها هنا |
| İşte size hatırlamanız gereken birkaç şey: | Open Subtitles | فيما يلي بعض الأمور التي قد تحتاجون لمعرفتها |
| Bize aslında olan bazı şeyleri, örneğin, artan polis eğitimini anlatın. | TED | تحدث لنا قليلًا عن بعض الأمور التي تحدث فعلًا، كزيادة تدريب الشرطة مثلًا |
| Sanırım ikimizde pişmanlık duyacağımız şeyler söyledik. | Open Subtitles | أعتقد بأن كلانا قال بعض الأمور التي نأسف عليها |
| Fakat bazı şeyler var ki, şu anda sadece bize güvenmelisin. | Open Subtitles | ولكن هناك بعض الأمور التي عليك الوثوق بها. |
| bazı şeyler vardır ki, Sunil, konuşulunca felaketler çıkar. | Open Subtitles | هناك بعض الأمور التي إذا تحدثنا بها قد تتسبب في كارثة |
| Sanırım babayla konuşulamayan bazı şeyler var. | Open Subtitles | أعتقد أنّه هنالك بعض الأمور التي لاتستطيع أن تخبر بها والدك |
| Bunun yanında, halletmem gereken bazı şeyler var. | Open Subtitles | بجانب أن لدي بعض الأمور التي تحتاج الى العناية بها. أجل؟ |
| Bak, söylediğim bazı şeyler oldukça sertti. | Open Subtitles | أنظر، أنا قلت بعض الأمور التي كانت قاسية |
| bazı şeyler var, unutmayı dileyeceğin kadar kötü şeyler. | Open Subtitles | هناك بعض الأمور التي كانت فظيعة جداً حتى إنك تريد أن تنساها |
| Çözmem gereken bazı şeyler var sadece. | Open Subtitles | إنّما لديّ بعض الأمور التي أحتاج لفهمها. |
| Kızlarla paylaşırken daha rahat olduğum bazı şeyler var çünkü onlar dalga geçmiyor bana isim takmıyor veya Koothrapantolonumda ne olduğunu sormuyor. | Open Subtitles | هناك فقط بعض الأمور التي أشعر بأريحية في قولها للفتيات لأنهم لن يسخروا مني |
| Benim de sana göstermek istediğim birkaç şey vardı. | Open Subtitles | لديّ بعض الأمور التي أريد أن أريكِ إيّاها. |
| İlgilenmen gereken birkaç şey. | Open Subtitles | هذه فقط بعض الأمور التي عليك الاهتمام بها. |
| Eve gitmeden önce üzerinden geçmemiz gereken birkaç şey var. | Open Subtitles | بعض الأمور التي يجب تفقدها قبل عودتنا إلى منازلنا |
| 1600'lerde yapılan bazı şeyleri yeniden yapmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول إعادة خلق بعض الأمور التي تعود إلى القرن السادس عشر |
| Ama halen bazı şeyleri anlayamadım. | Open Subtitles | لكن ما زال هنالك بعض الأمور التي تخفي عليّ |
| bazı şeyleri dostun için yaparsın. | Open Subtitles | هنالك بعض الأمور التي يجب فعلها من أجل الأصدقاء |
| Sanırım ikimizde pişmanlık duyacağımız şeyler söyledik. | Open Subtitles | أعتقد بأن كلانا قال بعض الأمور التي نأسف عليها |