| Her sene 1,5 milyar cep telefonu üretim hatlarından geçiyor ve bazı şirketler üretim hızlarının insan doğum oranından daha fazla olduğunu söylüyorlar. | TED | سنويا 1.5 مليار هاتف نقال تنتج و بعض الشركات تشير الى ان معدل انتاجها اكثر من معدل الولادة |
| "bazı şirketler hala bu işin nasıl yapılacağını biliyor." | Open Subtitles | بعض الشركات ما زالت تعرف كيف تنجز الأعمال |
| Ve bazı şirketler satranç olimpiyatlara girerse para kazanacaklarını düşünmüşler. | Open Subtitles | وهنالك بعض الشركات الكبيرة تعتقد أن بإمكانهم الإستثمار فيه لو أدخلته الشطرنج في الأولمبياد. |
| Davranışlarını kendi kendilerine yönetip o sözleşmeyi kazandılar, üstelik çok güçlü bazı şirketlere karşı. | TED | استقلوا ذاتياً بإجراءاتهم، وفازوا بالعقد، وتغلبوا على بعض الشركات العملاقة. |
| bazı şirketlerin içine girmeye karar verdik ve benzer bir şeyi yaptık. | TED | لقد قررنا ولوج بعض الشركات و القيام بنفس الشيء |
| Sanırım çoğu şirket iki farklı yönlerinin ikisine birden odaklanmak yerine sadece birine odaklanacaklardır. | TED | وأعتقد أن بعض الشركات ستركز على قوى واحدة من الأخرى بدلا عن التركيز على الإثنين. |
| Birkaç yıldır bazı şirketler tüketicilerin gerçek hayvan etinden ayırt edemeyeceği gerçeklikte bitkilerden et üretiyor ve birçok şirket ise doğrudan hücrelerden gerçek hayvan eti üretiyor. | TED | ومؤخرًا، تقوم بعض الشركات بإنتاج اللحوم من النباتات التي لا يمكن للمستهلكين تمييزها عن اللحوم الفعلية للحيوان، والأن، هناك العشرات من الشركات التي تربي اللحوم الفعلية للحيوان من الخلايا مباشرة. |
| bazı şirketler, bunu şu anda gerçekleştirmekte. | TED | تعملُ بعض الشركات فعلًا على حدوث ذلك. |
| dendi. Pekâlâ. Belki de bütün bu fikri alıp iki taraf için de menfaatle sonuçlanacak özel bir şirkete gitmeliyim. Ama bazı şirketler bana kendi tutkulu projemin uygun olmadığını, çünkü onların kendi logolarını Haiti gettolarının üzerine basmak istemedikleri söyledi. | TED | حسنا، قلت ربما علي أن آخذ الفكرة برمتها وأذهب بها إلى الشركات الخاصة التي لها نفس الاهتمام المشترك لكنه سرعان ما قيل لي من طرف بعض الشركات أن مشروعي الخاص الطموح غير مناسب للعلامات التجارية لأنهم لا يريدون وضع شعار شركاتهم في أحياء معزولة في هايتي. |
| bazı şirketler başarılı olur. Diğerleri başarısız. | TED | على بعض الشركات أن تنجح. |
| bazı şirketler bunu yapıyor bile. | TED | بعض الشركات تفعل ذلك فعلاً. |
| mayalanma safhasında bira içersinde istenmeyen pek çok eleman bulunur bu istenenmeyen elemanlardan kurtulmak için bazı şirketler ne mi yapar birayı bir çeşit jelatin elekten geçirirler bu şekilde istenmeyen elemalardan kurtulurlar | TED | في عملية صناعة البيرة والتخمير يوجد عدة عناصر تشكل " الرغوة " - الزبد - وللتخلص من تلك العناصر تقوم بعض الشركات بصب البيرة في ما يشبه غربول مصنوع من الجيلاتين الخنزيري لكي يتم التخلص من تلك " الرغوة " الزائدة |
| Devlet bilimsel araştırmalar için bütçesinde yer ayırmışken biz aynı zamanda bazı şirketlere de bel bağladık, | TED | بينما ظل تمويل الحكومة دائما متاح للعلوم الأساسية وبحوث الهندسة كذلك أعتمدنا على بعض الشركات لتقوم |
| Çok kısaca bazı şirketlere bakalım. Bildiğiniz gibi IBM, HP, SUN -- yani bilişim teknolojisi alanında en azılı rakipler, artık yazılımlarını açık kaynak olarak sunuyor, ortak kullanım için tescil belgeleri veriyorlar. | TED | دعونا نلقي بسرعة نظرة على بعض الشركات. "آي بي إم"، كما تعلمون، و"إتش بي"، و"سان" -- هم المتنافسون الأكثر احتداما في عالم تكنولوجيا المعلومات ومع ذلك مصادرهم مفتوحة برامجيّاتهم توّفر حزم من براءات الاختراع للعموم. |
| Zaten o zamanlardan pazarın kendi kendine bırakıldığında büyük şirketlerin ve kartellerin özel mülküne dönüşeceğini sadece bazı şirketlerin ihtiyacını karşılayacağını, müşterilerin ihtiyacını karşılamayacağını gördüler. | TED | سابقاً في ذلك الوقت، أدركوا كيف أن الأسواق، عندما تعمل بدون رقيب، تتحول لملكية شبه شخصية للشركات الكبرى والمحتكرين، وبالتالي تنتفع بعض الشركات ولكن ليس المستهلكين |
| şirket iflas etmek üzereydi, başka şirketler satın aldı, ben paramı üçe katladım. | TED | فقد كانت الشركة ستعلن إفلاسها، ولكن استحوذت بعض الشركات الأخرى عليها، وتضاعفت أموالي ثلاث مرات. |