| Ama herkes hafta sonu için bir yerlere gittiğinden müsait olacaktır. | Open Subtitles | لكن بما أنّ جميع الدعوات قادمة من خارج البلدة بعطلة الأسبوع. |
| İsminin bu hafta sonu düzenlenen okul festivalinin gönüllü listesinde olmadığını fark ettim. | Open Subtitles | لقد لاحظت أن اسمكِ ليس في قائمة المتطوعين لمعرض المدرسة بعطلة الأسبوع هذه |
| Baban hafta sonu için birşeyler yapmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | أخبرني والدك أنك تريد السفر بعطلة الأسبوع |
| Hey, önümüzdeki haftasonu gelip bana yardım etmeye ne dersin? | Open Subtitles | ما رأيك في أن تحضر وتساعدني بعطلة الأسبوع التالية؟ |
| Belki de gelecek haftasonu mini golfte gününü gösteririm, ha? | Open Subtitles | يجب أن أركل مؤخرتك بجولف صغير ربما بعطلة الأسبوع المقبل ؟ |
| Şehirden ayrılıyorum. hafta sonunda Madeline'i ziyareye gideceğim. | Open Subtitles | سأسافر خارج المدينة لزيارة مادلين بعطلة الأسبوع. |
| Aslında tüm hafta sonu Mike'ın jübilesi için dışarda olacağız, ... | Open Subtitles | ولكن في الواقع ، سنذهب لمباراة كرة القدم بعطلة الأسبوع |
| Karşılığında tek istediğim bu güzel parçayı bir hafta sonu için bana ödünç vermen. | Open Subtitles | كل ما اطلبه منك هو أن تقرضني هذه الجميلة بعطلة الأسبوع |
| Onlar Pazartesi fırlatma simülasyonu yapmadan önce biz bu hafta sonu bir tane yaparız. | Open Subtitles | قبل أن يزيحو الستار عن محاكيهم يوم الإثنين سنزيح الستار عن محاكينا بعطلة الأسبوع |
| Biliyorsun, hafta sonu maçı var. | Open Subtitles | جيّدة , لديها مباراة كرة قدم بعطلة الأسبوع |
| Evet, konuştuğum tüm satıcılar, hatta bazı konuşmadıklarım hafta sonu olan sergi için uğrayacaklarını söylediler. | Open Subtitles | كل التجّار الذين تحدثت معهم أو لم أتحدث معهم، قالوا إنهم سيأتون للعرض الأولى بعطلة الأسبوع. |
| Ama bu hafta sonu babanla kalmak zorunda olacaksın. | Open Subtitles | لكن عليكِ أن تبقي مع أباكِ بعطلة الأسبوع هذه |
| Ah, nihayet. Bütün hafta sonu sadece sen ve ben. | Open Subtitles | أخيراً أنا وأنتِ بعطلة الأسبوع |
| Geçen hafta sonu burada değildin yani? Hayır. | Open Subtitles | -إذن فلم تكوني هنا بعطلة الأسبوع الماضي؟ |
| Bu hafta sonu çok eğlenceli geçecek. | Open Subtitles | من المفترض أن نستمتع بعطلة الأسبوع هذه |
| Ama geçen haftasonu kız arkadaşınla çıktın demiştin? | Open Subtitles | لكنك قلت أنك خرجت معها بعطلة الأسبوع |
| iyi bu haftasonu futbol maçı var cumartesi değil mi? | Open Subtitles | جيّدة , لديها مباراة كرة قدم بعطلة الأسبوع -يوم السبت , صحيح؟ - أجل |
| Geçtiğimiz haftasonu ne yaptınız? | Open Subtitles | ماذا فعلت بعطلة الأسبوع المنصرم؟ |
| Max ve Naomi bu haftasonu kampa gidiyorlar. | Open Subtitles | إن (ماكس) و (نايومي) سيذهبون للتخيم بعطلة الأسبوع |
| Yazlık evinde bir hafta sonunda 100 bin dolar harcayan adamlar gördüm. | Open Subtitles | كما رأيت أحدهم ينفق 100 ألف دولار في حفلة شخص آخر بعطلة الأسبوع |