| İstersen gül, ama benim yaşımdaki erkekler sinek gibi düşüyorlar! | Open Subtitles | اضحك لو أردتِ ولكن الرجال بعمري يتساقطون كالذباب |
| Bu konuda tamamen objektif olabilirim. Benim yaşımdaki bir adam için bayağı güzel bir popom var. | Open Subtitles | عندما لاحظت، واعتقد أنني موضوعي حول هذا أنني لديّ مؤخرة لطيفة لرجل بعمري |
| Benim yaşıma geldiğinde, Tanrı'nın dua edenlere cevap verdiğini daha kolay anlayacaksın. | Open Subtitles | عندما تكوني بعمري ستجدينها أسهل بكثير للتصديق بأن الله حقاً يستجيب الدعاء |
| Anne benim yaşımdayken atları sever miydin? Çünkü duyduğuma göre... | Open Subtitles | .. أمي هل أحببتي الخيول عندما كنتي بعمري |
| benim yaşımda birinin çocuk hikayeleri yazarlarıyla neden görüşmek istediğini eminim merak ediyorsunuzdur. | Open Subtitles | أظن أنكما تتسائلان لِمَ شخص بعمري يطلب مقابلة مؤلفي قصص الأطفال |
| Bende okumaya devam etseydi o yaşta asistan doktoru olurdum. | Open Subtitles | حسناً لو أنني واصلتُ دراستي كنت سأكون رئيس بعمري هذا |
| Geçmişte Seung Jin malikânesinde benim yaşlarımda başka bir çocuk var mıydı? | Open Subtitles | في الماضي، في سونغ جين أ كان هنالك طفلاً بعمري تقريباً؟ |
| TBP: Sana söyleyeyim, yaşımı söylemiştim. | TED | ت.ب.ب: لا، دعني أخبرك، لقد أخبرتك بعمري. |
| yaşıtım diğer kadınlar şu an ne yapıyor, biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرفين ماذا يفعل النساء الأخريات اللاتي بعمري الآن؟ |
| O senin annen, ama benim yaşımdaki insanlar için dişi bir efsane. | Open Subtitles | أعني, بالنسبة لك, فهي والدتك, لكن بالنسبة للأشخاص الذين بعمري إنها أسطورة مُثيرة. |
| Bu da annemin benim yaşımdaki çocuklar hakkında bir şey bilmediğini kanıtlıyor. | Open Subtitles | هذا لا يثبت سوى أنّ أمّي لا تفقه شيئاً عن من هم بعمري |
| Benim yaşımdaki erkeklerin bir çoğunda işe yaradı. Ama onu bir daha asla geri alamayabilirsin. | Open Subtitles | قد أجدى نفعاً مع الكثير ممن هم بعمري المشكلة الوحيدة ، قد لا تستعيدينه |
| Benim yaşımdaki herkes hamile kalmamaya çalışıyor.... ...ben ise kalamayabileceğimi öğreniyorum. | Open Subtitles | كل من بعمري يحاول أن لا يصبح حاملاً و أنا هنا أكتشف . أنه ليس بإمكاني أن أفعل هذا |
| Benim yaşımdaki bir kadının kaldırabileceği bir yük değil bu. | Open Subtitles | امرآة بعمري غيرة مقدرة أن تتعامل مع هذا. |
| İşin aslını bilmelisiniz, asla benim yaşımdaki birine süpriz yapmayın. | Open Subtitles | يجب أن تعرفون جيداً يا رفاق بأنكم لن تفاجئوا شخص بعمري. |
| Kızım benim yaşıma gelene kadar belki de bugün oldukça çılgın olduğunu bildiğim bu düşünce ona ve arkadaşlarına hiç de çılgınca gelmeyebilir. | TED | وعندما تصبح ابنتي بعمري ربما هذه الفكرة التي تبدو لي جنونيّة اليوم لن تكون بهذه الغرابة لها ولأقرانها، |
| Şimdiden bundan korkuyorsan benim yaşıma geldiğinde enkaz olursun. | Open Subtitles | إذا كنت تخافين من عيد ميلادك الآن ستكونين محبطة عندما تصبحين بعمري |
| Şimdiden bundan korkuyorsan benim yaşıma geldiğinde enkaz olursun. | Open Subtitles | إذا كنت تخافين من عيد ميلادك الآن ستكونين محبطة عندما تصبحين بعمري |
| Babamın benim yaşımdayken delirmesi benim de delireceğim anlamına gelmez anne. | Open Subtitles | ليس لان ابي اصبح مجنون وهو بعمري هذا يعني اني سوف اجن ايضا |
| Eğer annem çıldıracak olursa onlar anneme benim yaşımdayken ne hatalar yaptığını hatırlatacak ve annem bana hak verecek. | Open Subtitles | ولو غضبت أمي، سيذكرانها بحكاية عن مشاغباتها وهي بعمري وهي أصبحت شخص سوي |
| benim yaşımda ve sen onunlasın, bense ıssız bir yerdeyim. | Open Subtitles | إنه بعمري وهو لديك وأنا بمنطقة اللا رجال, حرفياً |
| Bu yaşta nasıl iş görüşmesi yapabilirim? | Open Subtitles | كيف لي الذهاب لمقابلة عمل بعمري المتأخر؟ |
| Sadece, benim yaşlarımda olup burada çalışan sıradan bir kadınla... | Open Subtitles | أردتُ فقط أن أقول بأنني سعيدة جداً ... لوجود شخص آخر هنا بعمري |
| yaşımı vurgulamak için yapmadın herhalde. | Open Subtitles | انه عصا للمشي اثرية واتمنى انه لا علاقة لها بعمري |
| - O benim yaşıtım. - Tecrübe anlamında söyledim. | Open Subtitles | إنها بعمري نعم، أقصد التجربة |
| Yaşıtlarım ne kararı veriyor biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرف ماذا يقرر الأشخاص الذين هم بعمري الآن ؟ |