| - Tamam. Yapılacak en medeni şey şu. İkimiz de Ondan uzak duracağız. | Open Subtitles | الشيء المتحضّر إلى لنا إلى كلتا الإقامة بعيداً عنها. |
| Hey ! Ondan uzak dur adi jigolo ! | Open Subtitles | انت ، ابقى بعيداً عنها ايها الرجل العاهر |
| Ondan uzak dur köylü, o sana göre değil. | Open Subtitles | إبق بعيداً عنها أيها الفلاح إنها بعيداً عن طبقتك |
| Güzel oynadın, Magnum P.I. Ondan uzak dur. | Open Subtitles | أحسنت أيها التحري الخاص الامع ابقَ بعيداً عنها |
| Ondan uzak durmam ve hayatından çıkmam için emir verdi. | Open Subtitles | اُمرت بأن أبقي بعيداً عنها وأن أخرج من حياتها |
| Eğer onun arkadaşıysan ona gerçekten saygı duyuyorsan Ondan uzak durursun. | Open Subtitles | حسناً، إذا كنت صديقها إذا كنت تحترمها فعلاً إذاً إبقي بعيداً عنها |
| Tek bildiğim, kullandıkları kaynakların sayısına bakılırsa seni Ondan uzak tutmak onlar için çok önemli. | Open Subtitles | كل ما أعرفهُ أن كمية الموارد التي إستخدموها فإبقائكَ بعيداً عنها هو مهمٌ جداً لهم |
| Eğer bana öğretebilirsen, Ondan uzak durabilirim. | Open Subtitles | لو يمكنك تعليمي يمكني أن أبقى بعيداً عنها |
| İyi bir Yahudi olacağına söz vermiştin. Ondan uzak duracağına söz vermiştin. | Open Subtitles | .لقد وعدتني أن تكون يهودي صالح .وعدتني أن تبقى بعيداً عنها |
| Vaka çözülene kadar Ondan uzak durun. | Open Subtitles | ولكن فلتبقَ بعيداً عنها حتى تنتهي هذهِ القضيِةَ برمتها |
| - Psikopat kaltak! - Ondan uzak dur. - Yere benzin dökerken yakaladım. | Open Subtitles | ـ إبقى بعيداً عنها ـ لقد أمسكتها وهى تسكب الجازولين |
| Ondan uzak dur, yoksa kötü şeyler olacak. | Open Subtitles | ابقى بعيداً عنها او اشياء سيئة ستحدث إذا لم تفعل |
| Ondan uzak dur. O sakin birisi değil. O kız bir avukat. | Open Subtitles | إبق بعيداً عنها " جاك "، إنها مجنونة أيضاً إنها محامية |
| O repliğin doğrusu "Ondan uzak dur, seni orospu" olacak. | Open Subtitles | أعتقد أن السطر كان "إبقي بعيداً عنها, أيتها الحقيرة" إنه فيلم كلاسيكي, صحيح؟ |
| - Ondan uzak durmani istiyorum anladin mi? | Open Subtitles | أريدك أن تبقى بعيداً عنها هل تسمعني؟ |
| Onu kazanmak için Ondan uzak kaldım. | Open Subtitles | بقيت بعيداً عنها لأصبح قريباً منها |
| Çocuğu Ondan uzak tutmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تُبقي ذاك الشاب بعيداً عنها |
| Tanımadığım bir adam, "Ondan uzak dur, yoksa..." dedi ve ben defolmasını söyleyemeden yüzüme kapattı. | Open Subtitles | من رجل لا أعرفه قائلاً "ابقى بعيداً عنها و إلاّ فسيحصل مكروه " و بعدها أقفل الخط قبل أن أخبره بالتراجع عن كلامه |
| Şimdi Ondan uzak durabilir misin? | Open Subtitles | الأن هل يمكنك أن تبقى بعيداً عنها ؟ |
| Sen doğaya aykırısın. Kızımdan uzak dur. | Open Subtitles | . أنت ضد الطبيعة . إبقى بعيداً عنها |
| Han Yoo Ra hayattayken de Han Yoo Ra'dan uzak durma cezası almış. | Open Subtitles | حتى عندما كانت حية أمرته بأن يبقى بعيداً عنها |
| O kadından uzak dur. | Open Subtitles | إبقى بعيداً عنها |
| Nathan ondan hoşlanır ve bana o kızdan uzak durmamı söylemişti. | Open Subtitles | ناثان يَحْبُّها و أخبرَني للبَقاء بعيداً عنها |