| Ondan uzak duracaksınız. Kimse ona dokunmayacak. | Open Subtitles | و أنت أبقى يديك بعيدتين عنها , لا أحد يمسّها. |
| Yani, bu sırada ellerini eşinin telefonundan uzak tutmalısın. | Open Subtitles | لذلك في هذه الاثناء ابقي يديك بعيدتين عن هاتف زوجتك. |
| Birbirine bu kadar uzak iki kelime artık yan yana mı olacak? | Open Subtitles | كلمتان كانتا دائمًا بعيدتين تمامًا الآن سيصبحان متجاورتين؟ |
| Birbirinden yeterince uzak. | Open Subtitles | و أن تكونا بعيدتين قدر الإمكان |
| Birbirinden mümkün olduğunca uzak iki oda? | Open Subtitles | و أن تكونا بعيدتين قدر الإمكان |
| Sana ve Bayan Van Der Woodsen radarımdan uzak olmaya çalışmanızı söylemiştim. | Open Subtitles | "أخبرتك أنت والآنسة "فان ديرودسن أن تبقيا بعيدتين عن المشاكل |
| Sana ve Bayan Van Der Woodsen'a benim radarımdan uzak durmaya çalışın demiştim. | Open Subtitles | "أخبرتك أنت والآنسة "فان ديرودسن أن تبقيا بعيدتين عن المشاكل |
| Mesela, "köpek" ve "kedi" kelimelerinin bir arada olmasını, fakat "greyfurt" ve "algoritma" kelimelerinin uzak olmasını istersiniz. | TED | على سبيل المثال، تريد للكلمتين "الكلب" و"القط" أن تكون قريبة جدا من بعضها، وكلمتين "الجريب فروت" و "لوغاريتم" أن تكونا بعيدتين جدا. |
| Simon'dan uzak durun. | Open Subtitles | (ابقيا بعيدتين عن (سيمون |