| Konuşma şekline bakılırsa, eğer duyarlı davranırsan kalmanı istiyor. | Open Subtitles | من كلامها هي تريد بقاءك إن عدت لصوابك |
| Sağ olasın, hayatta kalmanı tercih ederim. | Open Subtitles | أقدر ذلك، ولكنني أفضل بقاءك حيًا |
| Çünkü sana değer veriyorum ve kalmanı istiyorum, değil mi? | Open Subtitles | لأني أقدرك وأريد بقاءك صح؟ |
| Jane, canım kızım, kalman gerektiğini söylemekten kendimi alamayacağım. | Open Subtitles | جين، عزيزتي.. لا أملك إلا أن أفكر في ضرورة بقاءك |
| - Evde yalnız başına kalman hiç de güvenli değil. - Ben her zaman tetikde yaşarım. | Open Subtitles | من الخطر بقاءك وحيدة - أنا دائماً أعيش في خطر - |
| Selam Bianca, duyduğuma göre geçen gece geç vakte kadar dışarıda kaldığın için cezalıymışsın. | Open Subtitles | مرحبا، بيانكا. سمعت ، انك ضبطت بسبب بقاءك خارجً الى وقت متأخر في الليلة الماضية. |
| Manticore da kaldığın son zamanlarda üzerinde yapılan DNA çalışmalarını inceleme fırsatı buldum. Dur tahmin edeyim. | Open Subtitles | كان لديّ فرصة دراسة الحمض النووي خلال فترة بقاءك في (مانتيكور) مؤخرأً |
| – Hayır, burada kalmanı tercih ederim. | Open Subtitles | -لا، أفضّل بقاءك هنا لهاته الآونة |
| Tabii kalmanı yeğleriz. | Open Subtitles | لكننا نفضّل بقاءك بالطبع |
| Yani kalmanı isterim. | Open Subtitles | أقصد... أن بقاءك سيُسعدني |
| Senin burada kalmanı yeğlerim ama... imkanı yok. | Open Subtitles | -أفضل بقاءك هنا، لكن ... -لن أبقى مهما تقول . |
| Diyorum ki artık benimle kalman senin için uygun değil. | Open Subtitles | أقول إن بقاءك معي ليس عمليّاً. |
| Burada bir süre daha kalman senin için daha iyi olacak gibi. | Open Subtitles | . لا أعتقد إن بقاءك هناك لفترة سيؤذيكِ |
| kalman gerekirse diye yanına çorap al. | Open Subtitles | فى حالة بقاءك قم بحزم جوارب |
| Benimle kaldığın için. | Open Subtitles | -على بقاءك . |