| Cesedin bir küçük tekne ile bataklığa götürüldüğünü biliyorlar. | Open Subtitles | الى جانب انهم يعرفون ان الجثمان تم أخذه الى البحيرة بقارب صغير |
| Bir yıllığına tekne kiralayıp adaya geçiyoruz. | Open Subtitles | إننا متجهين نحو الشاطئ للإنعزال بقارب لمدّة عام |
| Bakın, böyle bir tekneyle iki gün içinde körfeze varabilirim. | Open Subtitles | أتعلمون , بقارب كهذا أستطيع الوصول الى الخليج في يومين |
| Tamam, o bir tekneyle şehirden gelmiş olmalı. | Open Subtitles | حسنا أنه فقط لازم أن يكون قادما بقارب من البلده |
| Oradan da sürat teknesiyle Körfezi geçireceğiz. | Open Subtitles | ومن ثم نأخذك عبر الخليج بقارب سريع |
| Enzomodan elçisi bütün mürettebatı sindirmiş ama talihsiz şekilde bir cankurtaran teknesi boğazına takıldığı için boğulmuş. | Open Subtitles | لذا قضى سفير الإنزومودن على كامل الطاقم وبعدها إختنق للإسف بقارب نجاة، لذا.. |
| Amulet'in yarısını alarak küçük bir tekneye bindi... bir fırtına onu yuttu... ve ortadan kayboldu. | Open Subtitles | هربت بقارب صغير مع جزء من التعويذة وابتلعتها عاصفة هوجاء ثم اختفت |
| Beş parasızım park yerine yanaşmış bir teknede yaşıyorum ama bu beni hayal kurmaktan vazgeçirmiyor ki. | Open Subtitles | وأعلم أنني مفلس وأنني أعيش بقارب في ساحة مواقف لكن سأُفضل أن يكون لدي حلم بعيد |
| Bu heriflerin telsizden kaçış teknesini arama planları var. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال يتصلون بقارب الهرب بواسطة اللآسلكي |
| Her neyse,Matt bir seferinde tekne kiraladı, yani gerçek bir tekne gibi değil de daha çok bir sandaldı. | Open Subtitles | على كل حال، استأجر مات قاربا لكنه لم يكن قاربا، كان اشبه بقارب شراعي بسيط |
| Buradan aşağıya tekne indiremezsin. | Open Subtitles | حسناً، لا يمكنك أن تقلع بقارب من هنا. |
| Hayır, bir tekne dolusu FBI ajanına tur vermemi istiyor. | Open Subtitles | لا، إنّه فقط يُريدني في جولة بقارب مليئ بعملاء الـ"إف بي آي" |
| Bilirsin, ...bir adam tekneyle açilir ve belli bir derinlikte suya atilir, ...içgüdüsü ona yüzmeye çalismasini söyler, iste ben de o içgüdü var. | Open Subtitles | عندما تصطدم بقارب يجب أن تفكر بالآمر الكلب لديه الغريزة وهي لديّ كذلك |
| Lösemi için Britanya'yı tekneyle turlayan hatun değil miydi o? | Open Subtitles | أليست المرأة التي دارت حول "بريطانيا" بقارب قرقل من أجل مكافحة سرطان الدم؟ |
| Oraya bir tekneyle gitmeleri gerekiyordu. | Open Subtitles | كان عليهم الانطلاق بقارب إلى الميناء |
| George'un teknesiyle denize açılacağımı zannediyordum. | Open Subtitles | أعتقد بأنني سأذهب للإبحار بقارب (جورج ستاركس). انتظري، انتظري. |
| -...hem de böyle ikinci el bir balıkçı teknesiyle. | Open Subtitles | بقارب عجوز منتهي الصلاحية |
| Tanrım, bal teknesi sanki. | Open Subtitles | رباه, إن هذا أشبه بقارب العسل. |
| O zaman, amcanın teknesi ile ne yapıyordu? | Open Subtitles | حسناً، ماذا كان يفعل بقارب عمك؟ |
| Burası tren veya tekneye binilecek bir yer değil. | Open Subtitles | إنه ليس مكان يمكنك الذهاب له بقارب أو قطار. |
| Oradan baktığımda evim denizdeki bir tekneye benziyordu. | Open Subtitles | يبدو لي المنزل أشبه بقارب في عرض البحر. |
| Bobby Amca'nın çöp tenekesinin yanındaki bir teknede yaşamasının da sebebi bu işte. | Open Subtitles | ذلك سبب أن عمك بوبي يعيش بقارب بري بجوار مكبّ نفايات |
| Küçük teknesini Kuzey Atlantik'te Norveçli balina avlama gemisi ile balina sürüsünün arasına konumlandırdı. | Open Subtitles | و وضع مشروعه الصغير بقارب في شمال المحيط الأطلسي بين سفينة نرويجية لصيد الحيتان صيد الحيتان الحدباء |