| onu sen öldürdün. Bunu bana söylemek zorundasın. | Open Subtitles | أعرف أنك فعلت هذا و أنك قمت بقتله لكن أخبرنى لماذا ؟ |
| Ve patronum da ekibimden birinin onu öldürdüğünü düşünüyor. | Open Subtitles | ورؤسائي يظنون ان احدا من فريقي هو من قام بقتله |
| Biz zamanı geldiğinde onu öldürecek kadar daha fazla olacak. | Open Subtitles | سيكون لدينا ما يكفي بقتله عندما يحين الوقت |
| onu öldürmekle tehdit ettim, ama hiç, nasıl demeli, uygun bir şekilde tanıştırılmadık. | Open Subtitles | أم.. لقد هددت بقتله.. لكن لم نكن ابدا, مثلما تقول, متعارفين بشكل لائق |
| onu öldüreceğim bu da kovuldun demektir ve tehlikeli bir konumdasın. | Open Subtitles | سأقوم بقتله هذا يعني أنك ستكون بلا وظيفة وفي وضع مقلق |
| Yine de bu evde de zaman zaman öldürmek istediğim birisi var. | Open Subtitles | على الرغم من أنه بهذا المنزل يوجد شخص رغبت بقتله مرات عديده. |
| Sarath Master, Budist'ti. Binlerce kişi öldürdü. onu öldürdüm. | Open Subtitles | ساراث ماستر كان بوذياً قام بقتل الآلاف وقمت بقتله |
| Hepinizi öldürürüm! Nasıl öldüreceksin, Plank? | Open Subtitles | من الذى ستقوم بقتله , يابلانك ؟ |
| Belki senin için satmaya başladı ve daha büyük bir ödeme istedi alamazsa, ihbar etmekle tehdit etti, sen de onu öldürdün? | Open Subtitles | وأراد دفع تعويضات أكبر وهدد بالإبلاغ عنكَ إذا لم يحصل على المال لذا قمتَ بقتله |
| Konuşmasını engellemek için onu öldürdün ve intihar süsü verdin. | Open Subtitles | قمت بقتله لتمنعه عن الكلام وحاولت أن تجعلها تبدو كأنها عملية إنتحار |
| Hapse girmemek için, hem onu hem de kızı öldürdün. - Tıpkı söylediğin gibi. | Open Subtitles | قمتَ بقتله و قتل تلك الشابة كي تبقى خارج السجن كما هددتَ بتنفيذه |
| Hücre arkadaşını kafasına estiği için mi öldürdüğünü sanıyorsunuz? | Open Subtitles | شريك زنزاته الذي قام بقتله أتعتقدان بأنه كان بالصدفه؟ |
| Hücre arkadaşını kafasına estiği için mi öldürdüğünü sanıyorsunuz? | Open Subtitles | شريك زنزانته الذي قام بقتله أتعتقدان بأنه كان بالصدفة؟ |
| ...bir rahip ister ya da davranışları oyunu bitirip kendisini ve rehineleri öldürecek bir hal alırsa her şey biter ve trene saldırmamız gerekebilir. | Open Subtitles | لكنه لو طلب قسيس او عكس سلوكه اى نوع من انهاء الامور بقتله لنفسه و الرهائن، فهذه هى |
| Maalesef, dostumun bir seçeneği yok. onu öldürmekle tehdit ediyorlar. | Open Subtitles | لسوء الحظ لا أعتقد أن صديقي لديه إختيار يهددون بقتله |
| Şimdi o köpekbalığını, ya da her neyse, avlayacağım ve inşallah öldüreceğim. | Open Subtitles | الآن،سأصيد ذلك القرش أو مهما كان وآمل بقتله |
| Kararları asla sorgulanmadı ta ki bir gün Chicago'lu bir deli fişek bir kararına itiraz edip onu öldürmek için kiralık katil tutana kadar. | Open Subtitles | لم تكن تجادل بتاتاً. وفي يوم ما قام شخص حاد المزاج من شيكاغو بإستثناء واحد من قراراته، فدفع لشخص ما ليقوم بقتله. |
| Bir süre sonra, onu öldürdüm gibi hissetmeyi kestim. | Open Subtitles | وبعد فترة، توقفت عن الشعور على أنني من تسبب بقتله |
| Çocuğu öldüreceksin çünkü. | Open Subtitles | لأنّك سوف تتسبب بقتله. |
| Maitland onu öldürttü. Bunu ispat edebildiğimde ilk siz öğreneceksiniz. | Open Subtitles | وقام "فيكتور" بقتله ، وعندما أثبت هذا الأمر ستكونون أول من يعرف |
| onu öldürdüler. Lütfen, kocamın ölmesine izin veremezsiniz. | Open Subtitles | لقد قاموا بقتله أرجوك، لا يمكن أن تترك زوجي يموت |
| Lord Gilbert'in adamları, yakaladıkları rahip kaçmaya çalşırken onu öldürmüşlerdir. | Open Subtitles | أن احتجز رجاله هذا القسيس عند محاولته الهرب وقاموا بقتله |
| Anladığında ve çıkma istediğinde onu öldürdünüz. | Open Subtitles | وعندما تدارك خطأه وحاول الابتعاد عنكم قمتم بقتله بسبب ذلك |
| Atkins onu öldürmüş ancak cebinde bir servet yattığını... asla bilmiyormuş. | Open Subtitles | قام أتكينس بقتله و لم يكن يعرف بوجود ثروة في جيبه |
| Babası öc almak için onun peşinden gelir, ve katil babayı öldürür. | Open Subtitles | الأب اقتفا أثره باحثاً عن الانتقام و قام القاتل بقتله |
| - onu öldürecekler değil mi? | Open Subtitles | على الارجح انهم سيقوموا بقتله وحسب,اهذا صحيح؟ |