| Roderick... yanına kıvrılıp ona sarılmıştı. | Open Subtitles | مكورا بقربها و ذراعيها حوله هكذا كان ينام |
| Belki de onun yanına oturmalıyım. | Open Subtitles | مسؤول في التسويق ؟ ربما يجب أن أجلس بقربه أو بقربها |
| Ama gerçekten, onun yanındayken kendin gibi davranmıyorsun. | Open Subtitles | لكن صدقاً ,. لم تكن تتصرف كــ نفسك بقربها |
| Onun yanındayken kendilerini daha iyi hissediyorlar. | Open Subtitles | يشعر الناس بالتحسن عندما يكونون بقربها |
| Ben de ona yakın olabilmek için filmde bir iş kaptım. | Open Subtitles | لذا قبلت العمل في الفيلم لكي يمكن أن أكون بقربها |
| Onun yakınında, kitap büyüklüğünde plastik bir kutu var. | Open Subtitles | بقربها هناك علبة بلاستيكية بحجم كتاب. |
| Yakınlarında bir yer bulup iyice bir gözetleyelim, bakalım neler göreceğiz. | Open Subtitles | يجب أن نجد مكانًا بقربها لنراقبها ولنر ما يمكننا تبيّنه. |
| Yaklaştığımız zaman ateş açıyorlar. | Open Subtitles | لقد اطلقوا علينا عندما مررنا بقربها. |
| Sen onun haline üzüldün yanına oturdun. | Open Subtitles | وشعرتَ بالأسف عليها لذا، جلستَ بقربها |
| yanına gitsene. | Open Subtitles | اذهب وابقى بقربها. |
| - Dinleniyor. - yanına oturacağım. | Open Subtitles | ـ إنها تستريح ـ سأجلس بقربها |
| Ayrıca o yanındayken Davis bir yaratık değil. | Open Subtitles | كما أن (ديفيس) لا يتحوّل لوحشٍ بقربها. |
| Düşündün ki eğer ona yakın olursan, eğer ışığına katılırsan sonunda işe yarar şeyleri yapabilecektin. | Open Subtitles | بقربها كنت إذا أنك تظنين بجانبها ووقفتي مهمة أشياء ستفعلين |
| Eğer mahzuru olmazsa, ona yakın olmak istiyorum. | Open Subtitles | أود أن أبقى بقربها إن لم تمانعي |
| Bu sadece Linda'yı ve ona yakın duranları yaralamaya yeter. | Open Subtitles | هذا وحده كافي لإيذاء (ليندا) و أي شخص يكون بقربها. |
| Eğer seni onun yakınında bir yerde bulsalardı onlar-- | Open Subtitles | ولو وجدوك بأي مكان بقربها ،فسوف.. |
| Hiç olmazsa New York'ta yanında olurdum. yakınında olurdum. | Open Subtitles | على الأقل في (نيويورك), سأكون بقربها سأكون قريب منها |
| Sadece yakınında olmayı seviyorum. | Open Subtitles | أحب أن أكون بقربها فحسب |
| Hep Yakınlarında bizlerden birine ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | سوف تحتاج لأحدنا بقربها الآن طوال الوقت |
| Affedersin ama onun Yakınlarında hiçbir fırsat göremiyorum. | Open Subtitles | آسفة لكنني لا أرى أي فرصة بقربها |
| Yaklaştığımız zaman ateş açıyorlar. | Open Subtitles | لقد اطلقوا علينا عندما مررنا بقربها. |