| Kadınlar, onu yanlarında istiyordu. Kıyafetlere ve mücevherata olan ilgisi işleri kolaylaştırıyordu. | Open Subtitles | والنساء تحب ان يكون بقربهم واهتمامه كان منصبا على الجواهر |
| Bilirsin işte, eğer gizlilerse, yanlarında bir bayan faydalı olabilir. | Open Subtitles | إن كانوا سريين, فوجود سيدة بقربهم سيكون مفيداً |
| yanlarında otursan ekmeğin kokusunu alamazsın. | Open Subtitles | اذا جلستِ بقربهم لن تستمتعي برائحة الخبز |
| Chapman muhtemelen her mahkemeye gittiğinde önlerinden geçiyordu. | Open Subtitles | تشابمان كان مضطرا للمشي بقربهم كل مرة يدخل المحكمة |
| * Ayağa kalkar herkes geçerken önlerinden * | Open Subtitles | * الجميع يقف عندما تمر بقربهم * |
| Yanlarına oturmamamız için dua ediyorlar. | Open Subtitles | أكاد أسمعهم يدعون ألا نجلس بقربهم |
| Kulübün kapanması, vurulma olayı, çocukların korkması beni yanlarında istemeleri. | Open Subtitles | إغلاق الملهى، وإطلاق النار خوف أطفالي وحاجتهم لتواجدي بقربهم |
| Çünkü yazları yanlarında geçirmiş olacaktık. | Open Subtitles | منذ ذلك كُنا نقضي الصيف بااكمله بقربهم |