| Yakından inceleyince dış kısmında kan lekesi olabilecek bir kızıllık gördün. | Open Subtitles | عند الفحص العميق وجدت ما يبدوا بأنه بقع دم على الطبقة الخارجية |
| - Herhangi bir kan lekesi Luminol'a temas ettiğinde, mavimsi yeşil bir renk çıkarır. | Open Subtitles | أية بقع دم سوف تضيء أخضراً مائلاً للزرقة عندما يحتك بها اللومينول |
| Büyük bir kan lekesi yok. Belli bir yaralanma belirtisi yok. | Open Subtitles | لا توجد بقع دم رئيسية لا دليل واضح على الصدمة |
| Elbisede kan lekesi olduğunu biliyordunuz ve onu yok etmek için işbirliği yaptınız mı yapmadınız mı? | Open Subtitles | هل تآمرت معها للتخلص منه بسبب أنك تعلمين أن عليه بقع دم ؟ لا ، لم أفعل |
| Demek o yüzden yerde kan ya da fışkırmış kan izleri yok. | Open Subtitles | ذلك يفسر لماذا لا يوجد دم على الارض أو بقع دم تشير إلى مكانه |
| Orada, üzerinde kurbanın kan lekeleri bulunan kapüşonlu bir penye ve kot buldular. | Open Subtitles | وجدوا هناك كِنْزَةَ فضفاضة وجينز عليها بقع دم الضحية |
| Kurbanımızın elbisesinin üzerinde bir kan lekesi buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت بقع دم على ملابسنا الضحية. |
| İşte bu yüzden kan lekesi korunmuş. | Open Subtitles | وهذا هو السبب الحفاظ على بقع دم. |
| Ne feci bir kan lekesi. | Open Subtitles | يا لها من بقع دم كريهة |
| Diğerleri de kan lekesi. | Open Subtitles | و باقي البقع كانت بقع دم |
| Tabii ki içlerinde kan lekesi olacak. | Open Subtitles | إذا هنالك بقع دم فيها |
| kan izleri vardı. | Open Subtitles | هنالك بقع دم داخله |
| Kıyafetlerinde kan lekeleri var. | Open Subtitles | هناك بقع دم على ملابسك |