| Belki geri kalanımız, birkaç dakikalığına bara geçse iyi olacak. | Open Subtitles | حسنا، ربما بقيتنا يجب ان تذهب الى البار لبضع لحظات |
| Pekala, bu kadar dramatik bir olay görmemiştim, ama hepimiz biliyoruz ki, senin beynin bizimkilere göre biraz farklı donatılmış. | Open Subtitles | لم أرى حالة درامية هكذا ولكننا جميعاً نعرف أن دماغك ذو تركيب مختلف عن أدمغة بقيتنا |
| biz ne olacağız peki? bizim hâlâ gözetilmeye ihtiyacımız var. | Open Subtitles | ولكن ماذا عن بقيتنا , نحن أيضا نحتاج إلي المراقبة |
| Bu vakitte artık hareket eden dev olacağını sanmıyorum ama bizler nöbetleşe gözcülük edeceğiz. | Open Subtitles | العمالقة لن يجولوا الأنحاء في مثل هذا الوقت لكن بقيتنا سنتناوب على الحراسة. |
| Bunun hepimizden çok senin için daha zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم بأن الأمر أكثر صعوبة بالنسبة لكِ من بقيتنا جميعاً |
| Akademik intihar edebilirsin ama geri kalanlarımız sınava hazırlanmalı. | Open Subtitles | يمكنك الإنتحار عملياً ولكن بقيتنا يجب أن يذاكروا لهذا الإختبار |
| geri kalanımız karantina altında yaşayıp bir tedavi bulmak için dua ediyor. | Open Subtitles | بقيتنا يعيشون في محاجر صحية ندعو من أجل أن يتم كشف علاج |
| değişmiyor. geri kalanımız gibi aynı aydınlık-karanlık döngüsüne kilitlenmiş. | TED | العمل الليلي. إنها مثبتة على نفس دورات الضوء والظلام مثل بقيتنا. |
| Ancak geri kalanımız biliyor ki İnternet gerçekten çirkin bir yer olabiliyor. | TED | لكن بقيتنا يعرف أن الإنترنت يمكن أن تكون مكانا قبيحا حقا. |
| Ama gerçekleri öğrenmek istiyorsan, sen de hepimiz gibi bilimin sonuç vermesini bekleyeceksin. | Open Subtitles | ولكن تريد الحقائق، و ثم أنت ستكون لدينا الانتظار للعلم مثل بقيتنا. |
| Artık hepimiz kadar suçlusunuz. - Sanırım o beni sempatizan yapıyor, değil mi? | Open Subtitles | الآن أنت مذنب بقدر بقيتنا - و أخمن بأن هذا يجعلني المتعاطف - |
| Eğer para gerekiyorsa, hepimiz gibi bir iş bulabilirsin. | Open Subtitles | إن كنت تحتاج للكاش فعليك أن تجد وظيفة مثل بقيتنا |
| Yaşama işinden bahseder "Başkalarını da düşün... bizim dışımızdakileri, onları!" derler. | Open Subtitles | تحدثي معه عن امور المعيشه والاعمال اخبره فكر بالاخرين بقيتنا هم |
| Siz de rejime hizmet ettiniz, tıpkı bizim gibi. | Open Subtitles | وقفتَ بجانب ذلك النظام، تمـاماً مثلما فعل بقيتنا |
| Ama bizler günah çıkartmadan önce çok iyi düşünmek zorundayız. | Open Subtitles | لكن بقيتنا سيتردد طويلا قبل أن يذهب إلى الاعتراف |
| Bunu hepimizden birkaç yıl önce Robin Williams keşfetti. | TED | إستنتج روبين ويليامز ذلك قبل عدة سنوات من بقيتنا |
| Tamam, birisi biz atelle uğraşırken ...Değişken kanatlara göz kulak olması gerekiyor. | Open Subtitles | حسنا، شخص ما يجب عليه الانتباه للتشاينجوين في حين بقيتنا تعمل عليه |
| Siz çocuklar burada iştahlarınızı kapatırken geri kalanlarımız... sabırla bekliyoruz. | Open Subtitles | بينماأنتمهناتفسدونشهيتكم, بقيتنا ينتظرون بصبر |
| Bütün bunları bir araya getirdiğinizde özgünlerin aslında bizden çok farklı olmadıklarını görüyoruz. | TED | إذا جمعنا كل هذه المعطيات معاً، ما نراه هو أن المبدعين لا يختلفون عن بقيتنا. |
| kalanlar olarak açık vagonlara bindirildik ve dört gün boyunca, Polonya'dan Avusturya'ya sevk edildik. | TED | وحُمّل بقيتنا في حافلات قطارات مفتوحة، ولمدة أربعة أيام، نُقلنا على طول الطريق من بولندا إلى النمسا. |
| Geri kalanımızı yaratan 5 kişiden, ...4 tanesi bu Filoda. | Open Subtitles | من الخمسة التي تم إنشاؤها جميع بقيتنا ، أربعة منها في هذا الأسطول. |
| Hamish'i kurtarmadın. Onu da bizimle birlikte buraya hapsettim. | Open Subtitles | لم أنقذه، بل جعلته محاصراً هنا مع بقيتنا |
| - Belki düşünme şeklin bizlerden farklıdır. | Open Subtitles | ربما انت بدأت من خطوط اساس مختلفة عن بقيتنا. |
| bizi riske atmana izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | فلن اسمح لكى أن تضعى بقيتنا فى أى مخاطرة. |
| Bu toplum olmadan ne yaparlar? Diğerlerimiz olmadan? | Open Subtitles | ماذا سوف يفعلون من دون هذا المجتمع من دون بقيتنا ؟ |
| Bir psikopat yüzünden hepimizi hayatından çıkaracak mısın? | Open Subtitles | بسبب شخص مضطرب العقل إذن، ستخرج بقيتنا من حياتك؟ |