| Yere düştüğünde, her iki bacağını da kırdı ve çalılıklarda saklanmak için karnı üzerinde sürüklenmek zorunda kaldı. | TED | لكنها وعند سقوطها على الأرض، قامت بكسر ساقيها، وكان عليها الزحف على بطنها للوصول والاختباء في الشجيرات. |
| 10 yıl önce bir bar kavgasında kafatasında kırık oluştu. | Open Subtitles | أصيب بكسر في الجمجمة في شجار بالحانة قبل 10 سنوات. |
| -Sarhoş çarpıp kırmış. | Open Subtitles | فسقط وكان ثملا ثم قام بكسر الساعة الى قطع صغيرة |
| Saatleri kırıp kutuya koydunuz. İbrelerdeki radyum sayacı çalıştırdı. | Open Subtitles | لقد قمتم بكسر ساعاتكم ووضعتوها في الصندوق |
| Bir bakalım. Şimdiye kadar kendi kanadını ve onun kalbini kırdın. Benim de battaniyemi mahvettin. | Open Subtitles | دعيني أرى لغاية الآن قمت بكسر جناحك و قلبه و غطائي |
| Kafatası kırığı ve muhtemelen "intracranial" kanaması olan bir hastayla beraberim. | Open Subtitles | لديّ مريض مصاب بكسر ضاغط على الجمجمة و من المحتمل نزيف اضطرابي |
| Bana bir kez daha dokunacak olursan lanet olası boynunu kırarım. | Open Subtitles | أنت عاهرة قذرة حاولي لمسي مرة أخرى و ساقوم بكسر عنقك |
| Ya da sen boynunu kırarak işleri daha heyecanlı hale getirebilirsin. | Open Subtitles | أو بإمكانك جعل الأمور أكثر إثارة قليلاً بكسر عنقك |
| Dün, 80 yaşındaki bir kütüphaneci penisimi kırdı. | Open Subtitles | بالأمس, سيدة عجوز ذات 80 سنة تعمل بالمكتبة قامت بكسر عضوي. |
| Mesela bugün maket uçağımı kırdı. | Open Subtitles | كما جرى اليوم قام بكسر نموذج الطائرة خاصتي |
| 35 yaşında bayan, ısıya maruz kalmış, sol ön kol kemiklerinin ikisi de kırık. | Open Subtitles | المريضة تبلغ خمسة و ثلاثون عاماً, تعاني من ضربة شمس و مصابة بكسر واضح في عظم الزند الأيسر |
| Kızınızın bacağında ameliyat gerektiren bir kırık var. | Open Subtitles | ابنتك مصابه بكسر في ساقها و الذي يحتاج الى عمليه |
| Ama tabii kapıyı açabilirsek. Çünkü bunu yapan anahtarı da kilidin içinde kırmış. | Open Subtitles | ، و ذلك بمجرد أن نكسر الباب ، لأن أياً كان من فعل هذا فقد قام بكسر المفتاح بقفل الباب اللعين |
| İlk atışı sana bırakıyorum, ama ıskaladığında çünkü ya tırnağını kırmış ya da çantanı düşürmüş olursun, ...öne çıkıp senin için onu temizlerim. | Open Subtitles | سأعطيكِ الطلقة الأولى و لكن إذا أخفقتِ لأنكِ قمت بكسر اظفر أو أسقطتِ حقيبتكِ سوف أتدخل و سوف أمحيه من أجلكِ |
| Sanki birisi camı kırıp, elini içeri uzatıp kilidi açmış... ve de içeri girmiş. | Open Subtitles | يبدو أن شخصاً ما قام بكسر الزجاج و أدخل يده, ثم فتح القُفل ومن ثم فتح النافذة |
| Kapıyı kırıp hayatını kurtardığın masum bir kurban değil. | Open Subtitles | ولا أحدى الضحايا الأبرياء ، اللتي قمت بكسر الباب لإنقاذها |
| Bir bacağın nasıl kırıldığını anlatmaya gittin ama gerçekten kırdın. | Open Subtitles | إذاً، فبدلاً من تمثيلكِ لكسر أحد ساقيكِ قمتِ فعلاً بكسر ساقيكِ معاً |
| Bunun yanında bahsetmediği babasının incik kemiği kırığı dedesinin burun kanamaları ve kiraladığı bir kaç DVD'yi iade etmemesi dışında söylediği her şey doğru. | Open Subtitles | باستثناء عدم إخبارنا بكسر قصبة ساق والده و نزيف أنف جده و إعادة بعض الأفلام كل ما أخبرنا به حقيقي |
| Parmakizi alınmadan biri biryere dokunursa, Onun parmağını kırarım. | Open Subtitles | إذا لمسها أحدهم قبل نفض الغبار سأقوم بكسر أصابعهم |
| Sopalarını kırarak kazara kendilerini öldüren golfçüler. | Open Subtitles | عالمي، مِنْ لاعبي الغولف الذي قَتلَ أنفسهم عرضياً بكسر نواديهم. |
| Buzdan bariyer kırıldı ve denizden tuhaf ziyaretçiler gelmeye başladı. | Open Subtitles | بكسر حاجز الثلج يبدأ زوّار بحريّون غرباء بالوصول |
| - Onun kollarını kıracağım. - Ben kırdım bile. | Open Subtitles | ــ سأقوم بكسر يديه ــ لقد أهتممت بيده بالفعل |
| Eğer cevap vermezse, kapıyı kır. | Open Subtitles | عد إلى هناك أرجوك و حاول مرة أخرى و إذا لم تجيب ، قم بكسر الباب |
| Birkaç adamla gidin onun bacaklarını kırın. | Open Subtitles | . إذهب مع مجموعة من الرجال وقوموا بكسر أطرافه |
| İki çocuk okulda benimle alay etti. Birinin dişini kırdım. | Open Subtitles | صبيَّان كانا يضايقانني في المدرسة و قمت بكسر أسنان أحدهما |
| Boggs 25 litre birayı kafayı rekor kırmaya filan taktığı için içmedi. | Open Subtitles | بوغز لم يشرب كل الغالونات من البيرة لأنه كان مهوسا بكسر رقما ما |
| O kadar büyük bir şok dalgası gelmiş ki, iki bileği de kırılmış. | Open Subtitles | كانت صدمه عنيفه للغايه لدرجة انها قامت بكسر معصميه |