| Bunlar daha sana ve ekibine bağladığımız iki düzine soyguna gelmeden. | Open Subtitles | هذا كله بدون السرقات الكثيرة التي لها صلة بك و بفريقك |
| Joan, sana ve Emily'ye yetişmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | جون, اننى كنت احاول ان الحق بك و بايميلى. |
| Ne zaman yatağa yatsam, büyük ihtimalle Seni ve saçma filmlerini düşüneceğim. | Open Subtitles | نعم , و كلما سأذهب الى النوم سأظل أفكر بك و بأفلامك المجنونة |
| Bu seninle ve ailene karşı duramayacak kadar korkak olmanla ilgili! | Open Subtitles | بل يتعلّق هذا بك , و بخوفك الشديد من مواجهة عائلتك |
| Oğlun Ako'ya hizmet etmek için yaşayacak aynı sen ve samuraylarının yaptığı gibi. | Open Subtitles | لا بد أن يعيش ابنك ليخدم أكو كما فعلت بك و أنت ساموراي |
| Marketin önünden 100 kere falan geçtim ve sen köpeğinle oradaydın, ha? | Open Subtitles | لقد مررت بك و كلبك خارج المتجر مئات المرات |
| Çünkü bu acımasız ve seni etkileyecek, ve hiçbir şey değişmiyor gibi görünecek. | Open Subtitles | لأنّ هذا قاسٍ , و يؤثّر بك و يبدو كأنّ شيئاً لم يتغيّر |
| sana ve eşine güvenen, 6 yaşındaki savunmasız... bir kızı kaçırdın. | Open Subtitles | انت اخذتها فتاة ضعيفة عمرها 6 سنوات و التي وثقت بك و وثقت بزوجك |
| Ama sana ve çocuklar için yaptıklarına hayranlık duyuyorum | Open Subtitles | لكنني معجبة بك و بالعمل الذي تفعله مع الأطفال |
| O halde üç yıldır sana ve Duke'a değer veren ilk erkeği terk et. | Open Subtitles | اذا, اهجري اول رجل قابلتيه منذ ثلاثة سنوات و الذي من الواضح انه يهتم بك و بدوك |
| Gerçekten sana ve kendime yapmak istediğim uygunsuz ve yanlış düşünceler vardı kafamda. | Open Subtitles | وفكّرت ببعض الأفكار الخاطئة والغير الملائمة حول ما أريد فعله بك .. و بنفسي بكل صراحة |
| sana ve Kiki'ye annenlerde yetişirim. | Open Subtitles | وسوف الحق بك و بكيكي في منزل والديك |
| Seni ve şirketinin başarısını kutluyorum. | Open Subtitles | أنا معجب بك و بالإنجازات التي حققتها شركتك |
| Ama Seni ve değer verdiğin kişileri yönlendirdiğini biliyorsun. | Open Subtitles | و لكن تعلم إنّه يتحكم بك و بجميع من تهتم بهم |
| Seni ve o sevimli tavırlarını her zaman isteriz. | Open Subtitles | كلا, نحن نرحب بك و بطريقتك المبهجة |
| Bu seninle ve ailene karşı duramayacak kadar korkak olmanla ilgili! | Open Subtitles | بل يتعلّق هذا بك و بخوفك الشديد من مواجهة عائلتك |
| seninle ve arkadaşlarınla ne kadar gurur duyduğumu söylemek istedim. | Open Subtitles | أود فقط أن أبين كم أنا فخورة بك و بكم جميعاً |
| Peki seninle ve Avidius Cassius'la ilgili anlatılanlar? | Open Subtitles | و هذه القصص التي تتعلق بك و أفيديوس كاسيوس |
| Gerçek şu ki, bu ev sen ve senin çöplerinle doldu. | Open Subtitles | في الحقيقة, هذا المنزل يمتليء بك و نفاياتك |
| Yürek burkucu vedalaşmalar olmasın. Bu gece sadece sen ve ben varız. | Open Subtitles | توقفي، لا وداعات موجعة للقلوب الليلة متعلقة بك و بي |
| Birdenbire eski erkek arkadaşın seni arıyor ve sen hemen onunla buluşuyorsun? | Open Subtitles | ،خليلكِ السابق يتصل بك و تظهرين من العدمِ و أنتَ تفعل هذا في أول يومٍ؟ |
| Kuyruğunun etrafına bir kapan kuracaklar ve seni o binadan kaçırmaya çalışacaklardır. | Open Subtitles | سيفعلون أي شيء ليربطون ..الأمر بك و دفعك هاربا من هذا المبنى |
| Buna inanamıyorum. Bütün o zamanda, ben senden sen de benden hoşlanıyormuşsun! | Open Subtitles | أنا لا أصدق هذا فطوال تلك الفترة اعجبت بك و أعجبت بي |