| Mesele, adınız platin harflerle yazılana kadar oyunda kalmaktır. | Open Subtitles | إنها قضية البقاء في المجال بما يكفي حتى يصبح إسمك بلاتيني |
| platin teli aceleyle bununla değiştirmiş olmalı. | Open Subtitles | ليس إن كنت تبحث عن بديل خيط بلاتيني على وجه السرعة |
| Defilede giydiğin elbisede platin yerine alüminyum tel var. | Open Subtitles | الثوب الذي إرتديته في العرض ناقص خيط بلاتيني قمت بإستبداله بواحد ألمونيوم |
| platin üye olarak iki kat mil kazandınız ve bir gün içinde üst düzey üyeliğe geçiş hakkı kazandınız. | Open Subtitles | بما إنك عضو بلاتيني إنت كسبت ضعف الأميال ومسموح لك بدخول نادي المديرين لمدة يوم |
| Kısa saçlı, esmer, 1.73 boyunda... göğsünde ben var, apandisit ameliyatı geçirmiş... Platinyum evlilik yüzüğü. | Open Subtitles | شامة على الثدي الأيسر إستئصال الزائدة الدودية خاتم زواج بلاتيني. تعرفها؟ |
| Platinyum kemer tokası. | Open Subtitles | حزام بلاتيني |
| Koleksiyonunuzdaki platin telle, Alisha'yı öldüren telin aynı olduğunu söylememiştiniz. | Open Subtitles | حسناً لقد أهملت الذكر بأن " آليشا " قد قتلت بسلك بلاتيني يطابق البلاتين الذي إستعملته في تشكيلة أزيائك |
| Sarı platin saçlarım vardı. | Open Subtitles | كان لدي شعر أشقر بلاتيني. |
| Bu kesinlikle platin değil. | Open Subtitles | هذا بالتأكيد ليس بلاتيني |
| Şimdiki ürün platin Süper Basket Pro. | Open Subtitles | .(هو حذاء بلاتيني (بروس |