| ülkem neden sonunda bizi kırıp geçirecek bir saldırıyı kasten kışkırtsın? | Open Subtitles | لماذا تقوم بلادي باستفزاز بلادك عمداً للقيام بشن حرب تقضي علينا | 
| Biliyorum ben bir kişiyim. ülkem için savaştım ve bununla gurur duyuyorum. | Open Subtitles | أعرف أنني رجل، أنا قاتلت من أجل بلادي و أنا فخور بذلك | 
| ülkeme ancak yasal yolla dönerim. Ben kaçak bir suçlu değilim. | Open Subtitles | أنا سأعود إلى بلادي قانونيا, لا أحب ان اكون مدان هارب | 
| Elimden geldiği sürece ülkeme hizmet etmekten gurur duyarım. Efendim. | Open Subtitles | انا فخور بان اخدم بلادي باي مكان كان , سيدي | 
| Ülkemin hükümeti, pirinci ortadan kaldırmaya niyetli. | Open Subtitles | حكومة بلادي قد قررت الوقوف على هذا الأمر | 
| Benim ülkemde buna Cadılar bayramı denmezdi, Salı günü denirdi. | Open Subtitles | في بلادي هذا لايحدث في الهالوين بل يوم ثلاثاء عادي | 
| 300 yıl boyunca ülkemi istila ettiklerini düşünürsek cevabım hayır. | Open Subtitles | حسنا لقد استعبدوا بلادي ل 300 سنه لذا لا احبها | 
| Açlık, ülkem Zimbabve'yi vurmuştu ve bize yetecek kadar yemeğimiz yoktu. | TED | عانت بلادي زمبابواي من المجاعة، ولم يكن لدينا ما يكفي من الأكل. | 
| AG: Benim ülkem dört bin kadar alabileceğini düşündü. | TED | أنطونيو غتيراس: من المفترض أن تستقبل بلادي 4 ألاف. | 
| Dinle, burası benim ülkem ve ne istersem onu yaparım. | Open Subtitles | حان الوقت لتدرك ان هذه بلادي ,وأفعل ماأريد | 
| 15 yıl önce benim ülkeme saldırıldı. Ve binlerce insan öldü. | Open Subtitles | قبل 15 سنة، تعرضت بلادي لهجوم والآلاف من الناس ماتوا فعلا | 
| Olumsuz ekonomik ortamdan ve ülkeme çok yakın olduğu için parayı Senegal'da değerlendirmek istemiyorum. | TED | أنا لا أريد استثمار المال في السنغال بسبب المناخ الاقتصادي الغير مرغوب فيه، و قربها من بلادي. | 
| Naçizane teşekkür ederim, ekselansları ancak... söylemek zorundayım ki yaptığınız iyiliğin karşılığını ülkeme karşı düşmanca bir fiil yaparak ödeyecek değilim. | Open Subtitles | أشكرك بكل تواضع يا صاحب الجلالة، لكنني ملتزم بإبلاغك بإنني لا استطيع رد جميلكم بأي عمل عدائي ضد بلادي | 
| Şimdi, Ülkemin bütün insanları adına... söylemek isterim ki... | Open Subtitles | الأن, نيابة عن شعب بلادي أود أن أقول أنت مقبوض عليك | 
| CTU'da sana Ülkemin suçlandığını söyledim. Kime güvenebileceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | لقد قلت لك بأن بلادي قد تم توريطها ولا اعرف بمن أثق | 
| Ama Almeida'ya karşı koyduğunu gördüm. Onlara katılmıyorsun, Ülkemin istilasını istemiyorsun. | Open Subtitles | رأيتك تتحدث من توني ولا تريد أن تشن بلادك حرب على بلادي | 
| Senin gibilerin ülkemde yaşaması yetmiyormuş gibi işimi kesiyorsunuz bir de. | Open Subtitles | كفاية لكم العيش في بلادي يجب أن تخرج من أعمالي أيضا | 
| ülkemde kadınlara araba sürmek için cesaret de ehliyet de verilmiyor. | Open Subtitles | في بلادي ، لا يتم تشجيع النساء أو يُصرح لهن بالقيادة | 
| İki sene sonra açlık ülkemi ikinci kez vurdu. | TED | بعد مرور عامين، شهدت بلادي مجاعة للمرة الثانية. | 
| ülkemi çalmak için bunu bahane olarak kullanmak isteyen taraflar. | Open Subtitles | بعض الأحزاب الذين يستخدمون هذا كعذر لسرقة بلادي | 
| Acısız Bloody Mary, ve ekstra acılı bir tane daha. | Open Subtitles | كوكتال بلادي ماري بدون صلصة تباسكو و آخر مع صلصة تباسكو كثيرة | 
| Müzisyenlere benim ülkemden bir şeyler çalmalarını emrettim. | Open Subtitles | لقد طلبت من الموسيقيين أن يعزفوا موسيقى من بلادي. | 
| Ülkemdeki milyonlarca insanı etkileyen yolsuzluğun birkaç yolundan sadece biri. | TED | إنه مجرد مثال من الطرق العديدة التي يضر بها الفساد الملايين في بلادي. | 
| Bizim eyalette sürüleri toparlama vakti şimdi. | Open Subtitles | إنه وقت الحصـاد في بلادي الحصـاد الربيعي الكـبير | 
| Gerekirse vatanım için canımı feda ederim. | Open Subtitles | انا مستعد لتعريض حياتي للخطر اذا لزم الامر من اجل بلادي | 
| Savaş yorgunu bir ülke devraldım ailemin trajedisini de biliyorsunuz. | Open Subtitles | لقد رأيت بلادي تتمزق من الحروب عائلتي تتقطع بمآسي | 
| Önceki yaşamımda vatanıma ihanet etmiş falan olmalıyım. | Open Subtitles | ، أنا لابد وأن خنت بلادي في حياتي السابقة |