"بلا أمل" - Translation from Arabic to Turkish

• Umutsuz
• umutsuzca
• şansım olmadığı
• umudu olmayan bir

"Umutsuz Romantikler: Hareketlerin Yanlış Yorumlanması."
الرومانسيون بلا أمل المفاهيم المغلوطة للحركة

Umut dolu bir dünyada Umutsuz insanlar bizi fazla uzağa götürmez.
عالم حالم مع أشخاص بلا أمل.. هذا لن يأخذنا نحو مستقبل أفضل.

Ama yaptığımız onca şeyden sonra, senin insanlara değer vermeyen Umutsuz biri olman gerekirdi.
و لكن مع كل الأشياء التي فعلناها يفترض بكِ أنْ تكوني متشائمة و بلا أمل

Rahatsız edici ve umutsuzca romantik. Kelimelerin anlamlarının, hakkını veriyor.
إنه حزين , رومنسي بلا أمل , بأفضل معنى للكلمة

Gece yarısından itibaren, soğuk ve karanlık sularda umutsuzca sürüklenen bir hayalet gemiyiz.
منذ منتصف الليل, نحن سفينة الأشباح التي تعوم بلا أمل. على المياه الداكنة و الباردة.

Ya ölüyüm yada kaçma şansım olmadığı için her an ölebilirim.
أنا ميتٌ أو على وشك الموت . في أي لحظة، بلا أمل في الهروب

Kaçış umudu olmayan bir sonsuzluğa katlanamıyorum.
أنا لا يمكن أن تتحمل الدهر بلا أمل في الهروب.

Umutsuz bir adamın kaybettiğini birini çaresizce kurtarma gayreti.
..سعيٌ بلا أمل لرجلٍ يتوق إلى إنقاذ شخصٌ فقدَه

Bazen büsbütün Umutsuz ve tamamen karanlıkta kaldığınız zaman...
أحيانا عندما تكون بلا أمل و في ظلام تام

Umutsuz vaka. Önler hep yukarda.
إنه بلا أمل إنه عالي في المقدمة

Annem ölürken ben de yanı başında Umutsuz bir şekilde beklerken "Ne istiyorum?" diye çok kafa patlattım.
عندما كانت امي تحتضر عندما كنت جالسا هناك بلا أمل فكرة " ما الذي أريده "؟

Biz Kuşaklılar Umutsuz ve sonu olmayan bir uğraş verip acı çekeriz.
نحن نكدح ونُعاني بلا أمل وبلا نهاية

Tanrım, Umutsuz bir durum. Frederick için bir şey bulamayacağız.
هذا بلا أمل , لن نجد له شيئاً

Umutsuz vaka.
إنها حالة بلا أمل

Yardımcı olmak, Umutsuz bir durumdayken... daha fazla Amerikalıyı kurban vermek değildir.
-المساعده.. ألا أضحي بالمزيد بلا أمل يا(جون )

Tanrım, hiç bu kadar Umutsuz hissetmemiştim.
لم اشعر بأني بلا أمل من قبل

Biliyor musun sanırım senin Umutsuz halini daha çok seviyorum.
-أظنّني أحبّك أكثر وأنتٍ بلا أمل

umutsuzca geçirdiği her gün onu kayıp bir çocuk olmaya daha da yaklaştırıyor.
فكلّ يوم بلا أمل يقرّبه ليصبح فتىً تائهاً

#Çünkü umutsuzca ,çaresizce bir aşk içindeyim#
♪ يا إلهي ♪ ♪ لأني واقعة بلا أمل في حب ♪

Birbirimizi ne kadar umutsuzca sevdiğimizi, ikimiz de biliyorduk.
يعرف كلانا كم يحب كل منا الآخر بلا أمل

Zayıf, umudu olmayan bir kız.
فتاة ضعيفة بلا أمل