| Bak, Jerry, dikkatini çekti mi bilmiyorum ama uzun süredir amaçsızca sürükleniyordum. | Open Subtitles | انظر،جيري،لا اعلماذا كنت قدلاحظت.. ولكن سابقاً، كنت منجرفاً بلا هدف .. |
| Şu anda yaptığın gibi amaçsızca boşluğa bakmanı engellemekten nefret ediyorum ama kötü... | Open Subtitles | أكره بأن أُقاطِع: تحديقك نحو الفضاء بلا هدف والذي تقومين به حالياً لكن في حالة نسيانكِ، |
| Siz ikiniz konuşurken, gazetemi okuyup dışarıya amaçsızca baksam olur mu? | Open Subtitles | هل تمانع إذا قرأت الجريدة ؟ و أحدق بلا هدف في ما هو خارج النافذة بينما تتحدث ؟ |
| Ve bize bulut gözlemlemenin amaçsız doğasını hatırlatır, ne kadar amaçsız bir aktivite olduğunu. | TED | وتذكرنا بأن مشاهدة السحب تتميز بكونها بلا هدف يا له من نشاط لا هدف له |
| Senden kalanları toplayacak biri olmayınca da ruhun amaçsız bir şekilde etrafta dolanıp duracak. | Open Subtitles | وإن لم يسترجع أحد بقاياك ستهيم روحك بلا هدف |
| Hastalığının, acılarının da anlamsız olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلم أن حالتها ميئوس منها, ومعاناة كلاكما بلا هدف. |
| Karıma göre, böyle amaçsızca sürmeye devam edersem Golden State'i daha kısa zamanda göreceğimizi düşünüyor. | Open Subtitles | الزوجه تعتقد ان هذا التمثال الذهبى سوف يظهر قريبا او لاحقا لو استمريت فى القياده بلا هدف |
| amaçsızca yaklaşmak yerine bu şekilde çapraz git. | Open Subtitles | .. بدلا من البحث بلا هدف فلتذهب أنت ، يا سيِّدي في هذا المسار القطري |
| Ve tam olarak aynı anda gemi tamamen durdu ve şimdi boş uzayda amaçsızca duruyoruz. | Open Subtitles | فى نفس اللحظه توقفت بلا سبب ونحن الأن نسبح بلا هدف |
| Rengarenk arkadaş gurubunla etrafta amaçsızca gezeceğin düşüncesini hiç beğenmiyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أننى أحب فكرة تجولك بلا هدف مع أصدقائك النابضين بالحيوية |
| Her ikimiz de karanlıkta amaçsızca geziniyor, "potansiyelimizi boşa harcıyoruz" | Open Subtitles | كلانا يتسأل في الظلام، بلا هدف " نبذر إمكانياتنا " |
| Saatlerdir amaçsızca yol alıp duruyoruz. Nereye gidiyoruz? | Open Subtitles | إننا نقود السيارة بلا هدف منذ ساعة، إلى أين نحن ذاهبان؟ |
| Kam Otoban boyunca amaçsızca yürüdüğü görüldü. | Open Subtitles | لقد وجدت تمشي بلا هدف على طول الخط السريع |
| Bozulmuş ve yıpranmış yalanlarda amaçsızca dolaşırken bu hain neden hayatımı kaydırdı? | Open Subtitles | ♪ تلك الكذبات الواهنة والمهترئة ♪ بلا هدف ♪ ♪ لما دخل هذا المخادع فى حياتى؟ |
| Canımız durmak isteyene kadar amaçsızca süreriz. | Open Subtitles | سوف نقود بلا هدف حتى نشعر ان علينا التوقف |
| Hayır, amaçsız gezintilerimiz için kendi payımı ödemek istiyorum. | Open Subtitles | كلا, أريد أن أدفع نصيبى فى رحلتنا بلا هدف. |
| Görünüşe göre herkes amaçsız bir zavallı olduğumu düşünüyor. | Open Subtitles | , من الواضح الجميع يظنون أني فاشلة بلا هدف |
| Sadece amaçsız ayrıcalıklı yaşamlarımızı doldurmak için. | Open Subtitles | فقط تعويض لحياة مليئة بالإمتيازات بلا هدف |
| Anladığım kadarıyla amaçsız bir hareket için zararlı ya da fiziksel olarak tehlikeli bir ortam yaratıyormuş. | Open Subtitles | كما فهمته كان يُشكّل خطراً أو هيئة جسدية عنيفة بلا هدف |
| Biliyorsun, hayatım boyunca amaçsız bir şekilde oradan oraya savruldum durdum. | Open Subtitles | أتعلمين، كنتُ أنتقل من مكان لآخر بلا هدف طوال حياتي. |
| amaçsız istek duyduklarına olan sarsılmaz inancı hatta hiçbir şey söylemediği zaman bile. | Open Subtitles | حسن النية بلا هدف الإعتقاد الراسخ بأن لديها الحق في أن تُسمع حتى وإن لم يكُن لديها ما تقول. |
| Olmaz, anlamsız harcamalarımızın payıma düşen kısmını ödemek istiyorum. | Open Subtitles | كلا, أريد أن أدفع نصيبى فى رحلتنا بلا هدف. |