| Git üzerine birşeyler sür ki dilimle temizleyebileyim. | Open Subtitles | إذهب وضع شيئا على جسدك لكي أنظّفه بلساني |
| Eğer sizi etkileyecekse, desteyi dilimle de kesebilirim. | Open Subtitles | إذا كان هذا يحرجكم يمكنني أيضاً أن أفرق الورق عشوائياً بلساني |
| Onu öptüğümde, dilimle dişlerinin yuvarlağını hissettim | Open Subtitles | عندما قبّلته , شعرت بنتوءات أسنانهِ الصغيرة بلساني. |
| Kedicik dantelli bir gece elbisesi giyiyor ve ben de Dilimi üzerinde gezdiriyorum. | Open Subtitles | حسنا, كاتي ترتدي ثوب النوم ذو الرباط وانا اداعبه بلساني. |
| Bir erkeğin meme ucunda dolaşan dilimin dokunma hissi çok çok hafifçe. | Open Subtitles | الاحساس الممتع بأن ألعق حلمة الرجل بلساني بكل رقة |
| Ve bu benim dilimle yapabileceğim şeylerden sadece bir tanesi. | Open Subtitles | وهذا فقط شيء واحد استطيع أن افعله بلساني |
| Dilini ağzıma kadar soktu ve dilimle ittirmeye çalıştı sonra, fakat bu yanlış bir hamleydi çünkü bu daha da "öpücüğe" dönüştü. | Open Subtitles | ادخل لسانه في فمي وعندها حاولت ابعاد لسانه بلساني ولكن كانت هذه الخطوة الخاطئة |
| Firavunumuzdan duyduğuma göre, kesseymiş dilimle ne yapacağını bilemezmiş. | Open Subtitles | مما سمعت عن الفرعون هو لن يعرف ما يفعله بلساني اذا كان يملكه |
| Parmağımla bunu yapabiliyorsam, dilimle neler yapacağımı hayal et. | Open Subtitles | أستطيع أن أجعلكِ تقذفين بإصبعي. تخيلي ماذا يمكنني فعله بلساني. |
| Ağzımda bir yara var ve dilimle ona dokunuyorum. | Open Subtitles | عندي قرحة في شفتي والعقها دائما بلساني. |
| Evet, dilimle sırtına "marangoz" yazıyorum çünkü çok seksi bir kelime. | Open Subtitles | أجل , أنا اكتب كلمة "نجّار" على ظهركِ بلساني لأنها كلمة مثيرة |
| dilimle buna düğüm atabilirim. | Open Subtitles | يمكننـي أن أربط عقدة في هذا بلساني. |
| Ağzımın içinde bir kabartı vardı ve dilimle ona dokunuyordum. | Open Subtitles | كانت في فمي بثرة وكنت أتحسسها بلساني |
| dilimle yağına suyuna bakmak istiyorum. Ne dediğimi anladınız mı? | Open Subtitles | أو أفحص وقودهم بلساني أتفهمونني؟ |
| dilimle yağına suyuna bakmak istiyorum. Ne dediğimi anladınız mı? | Open Subtitles | أو أفحص وقودهم بلساني أتفهمونني؟ |
| Ben dilimle, kiraz sapına düğüm atabiliyorum. | Open Subtitles | استطيع أن اربط عقدة من غصن الكرز بلساني |
| Ve dilimle kiraz sapına düğüm atabilirim. | Open Subtitles | ويمكنني ربط جذع الكرز لعمل عقدة بلساني |
| Neredeyse Dilimi yutarak boğulacaktım ama adam hiç tepki göstermedi. | Open Subtitles | كدت أختنق بلساني وهو ظل جالساً بلا مبالاة |
| Dilimi ağzımın içindeki anahtara götürdüğüm an bir şeylerin... | Open Subtitles | عرفت في اللحظة التي أخذت فيها المفتاح بلساني ومسكتهبفمي... |
| - Dilimi hissetmiyorum. - Çıkarın onu buradan. | Open Subtitles | لا أستطيع الشعور بلساني - أخرجوه من هنا - |
| Ben de düdük ve dilimin tıklayın. | Open Subtitles | وأقومُ بالتصفير أيضاً وإصدار أصواتٍ بلساني |
| Ama öyle görünüyor ki bu mucize meyveyi dilimin üzerine koyarsam ve daha sonra bunları yersem, bu yiyeceklerin tadı şekerli olacakmış. | Open Subtitles | لكن على يبدو لي أني لو وضعت هذا التوت العجيب بلساني و من ثم تناولت هذه الاشياء |