| Bir de, sadece sıkıcı olmakla kalmayıp, başkalarını sıkan, birilernden söz etmişti. | Open Subtitles | الذي تحدث أيضاً عن صديق ،لم يكن بليداً فحسب" وإنما كان سبباً لبلادة الآخرين"؟ |
| Bir de, sadece sıkıcı olmakla kalmayıp, başkalarını sıkan, birilernden söz etmişti. | Open Subtitles | الذي تحدث أيضاً عن صديق ،لم يكن بليداً فحسب" وإنما كان سبباً لبلادة الآخرين"؟ |
| Ölmek, seni hiç de sıkıcı hale getirmiyor. | Open Subtitles | الاحتضار لم يجعلك بليداً على الإطلاق |
| - Çok sıkıcı bir arkadaş kendisi. | Open Subtitles | لقد كان شخصاً بليداً للغاية |
| - sıkıcı değil. | Open Subtitles | -ليس بليداً . |