| Saygılarımla Ned Plimpton, Mavi Yıldız izcisi, Zissou Vakfı. | Open Subtitles | نيد بليمتون بلو ستار كاديت،مجتمع زيسو ملاحظة: |
| George Plimpton'ın evinde, ilk kitabımdan sonra bir kadın gelmişti. | Open Subtitles | -هناك إمرأة قابلتها في حفلة جورج بليمتون" بعد نشر كتابي الأول |
| Simon Plimpton... 44-077-00-90-04-88. | Open Subtitles | اسمي (سايمون بليمتون) رقم الهاتف هو 44-077-0-90-04-88 |
| Plimpton, Birleşik Ekinoks Şirketi'nde sivil memur olarak çalışıyormuş. | Open Subtitles | (بليمتون) كان موظف مدني بشركة الصناعات المتحدة. |
| Diş kayıtlarından maktulün Carter Plimpton olduğu onaylandı. | Open Subtitles | سجلات الأسنان تؤكد أن ضحيتنا هو (كارتر بليمتون). |
| - Bay Plimpton'ın derisi iki kere yanmış. | Open Subtitles | حسناً، بشرة السيد (بليمتون) تعرضت لحرق مزدوج. |
| Plimpton'ın Gözcü Birliği'yle olan geçmişinden haberdar mıydınız? | Open Subtitles | هل كنت على علم بماضي (بليمتون) مع أسطول المراقبة؟ |
| Ama proje dört yıl önce Plimpton Gözcü Birliği için çalışırken başlatılmış. | Open Subtitles | لكن المشروع بدأ منذ أربع سنوات. خلال الفترة التي كان فيها (بليمتون) مع أسطول المراقبة. |
| Plimpton 2008'de Donanma Gözcü Birliği'nden ayrılıp Ekinoks Elektronik'de işe girdi. | Open Subtitles | (بليمتون) غادر أسطول المراقبة عام 2008 للحصول على وظيفة بشركة المتحدة للإلكترونيات. |
| Plimpton dokuz ay önceki araştırma sonuçlarını neden istedi o zaman? | Open Subtitles | إذاً لما طلب (بليمتون) إستدعاء للإستفسار منذ 9 أشهر؟ |
| Plimpton veri tabanınızdakilerle bağlantılı bir dosya ele geçirmişti. | Open Subtitles | (بليمتون) عرف عن ملف يطابق شيء ما في قاعدة بياناتك. |
| Beni tutan kişi, Plimpton'ın defolu tesisatlarla ilgili bilgisi olduğunu söyledi | Open Subtitles | إسمعوا، الرجل الذي إستأجرني أخبرني أن (بليمتون) لديه معلومات عن بعض الأسلاك الغير صالحة. |
| Plimpton tesisatta sorun olduğunu fark edip donanmaya notlarının kopyasını yolladı. | Open Subtitles | عندما إكتشف (بليمتون) أن الأسلاك بها عيوب، فقد أرسل أيضاً نسخة من مذكرته إلى البحرية. |
| - Beni tutan kişi, Plimpton'ın defolu tesisatlarla ilgili bilgisi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | الشخص الذي إستأجرني قال أن (بليمتون) لديه معلومات عن بعض الأسلاك الغير صالحة |
| Bay Plimpton'ın işi de bu muydu? | Open Subtitles | هل هذا ما كان يفعله السيد (بليمتون) لك؟ |
| Plimpton'ın bilgisayarında şifrelenmiş halde bulundu. | Open Subtitles | وجدتهم مشفرين بداخل حاسوب (بليمتون). |
| Plimpton'ın notlarını okudum. | Open Subtitles | إسمع، لقد قرأت مذكرات (بليمتون). |
| - Edward Plimpton. | Open Subtitles | إدوارد بليمتون |
| Plimpton'ın müdürüyle başlayın. | Open Subtitles | إبدأي بالمشرف على (بليمتون). |
| Carter Plimpton. | Open Subtitles | (كارتر بليمتون). |