| Ayrıca bildiğiniz üzere son zamanlarda cemaatimiz büyük bir trajedi yaşadı. | Open Subtitles | وكما انكما تدركان بشكل كبير نحن مؤخراً اصبنا بمأساة في المجتمع |
| Eğlenceli zamanlar bile trajedi ile sonuçlanabilir. Sakın unutmayın, çocuklar, gözlerinizi yoldan ayırmayın, yoksa sizin peşinizi bırakmayız. | Open Subtitles | حتى الأوقات المرحة يمكن ان تنهي بمأساة لذا تذكروا يا أولاد |
| Bu işin trajedi ile sonuçlanmasına gerek yok. | Open Subtitles | لايوجد سبب من أجل أن ينتهي هذا الأمر بمأساة |
| Ayrıca, Soweto ayaklanması gibi olayların eski bir tarih olmadığı ve trajediyle sonlanmak zorunda olmadığını da öğrendiler. | TED | تعلموا أحداثًا مثل انتفاضة سويتو ليس تاريخًا قديمًا، وليست محتومة بأن تنتهي بمأساة |
| Birçoğunuzun da bildiği gibi, bu girişim bir trajediyle noktalandı. | Open Subtitles | كما يعلم معظمكم، انتهت هذه المحاولة بمأساة. |
| Belki de bazı insanlar damarlarındaki trajediyle ile doğarlar. | Open Subtitles | أعتقد أن بعض الأشخاص وُلٍدوا بمأساة في دمائهم. |
| Doğa kanununda güzel şeylerin her zaman trajik bir sonu vardır. | Open Subtitles | ألاشياء الجميلة دائما ما تنتهي بمأساة أنها أحد قوانين الطبيعة |
| Açıkçası, gösteri devam etmeli saçmalığı trajediye davetiye çıkarıyor. | Open Subtitles | في الواقع ، من المؤكد أن العرض سينتهي بمأساة |
| Bu kavgaların çoğu, zavallı yavrunun arada kalıp ezildiği bir trajedi ile son bulur. | Open Subtitles | الكثير من هذه النزاعات سوف تنتهي بمأساة... بالدوس فوق الفرخ المسكين حتى الموت... |
| Ama hep trajedi ile sonlanıyor. | Open Subtitles | لكن الامر دائماً ما ينتهي بمأساة. |
| Bu bir trajedi değil. | Open Subtitles | هذه ليست بمأساة |
| Bu bir trajedi değil. | Open Subtitles | هذه ليست بمأساة |
| Kalemini, şirketin oynak kızlarına batırmak için. Benzetme olarak başladı, trajedi olarak bitti. | Open Subtitles | ما بدأ كأستعارة انتهى بمأساة |
| Tarih, tekkürden ibarettir. İlki trajedi, sonraki saçmalıktır. | Open Subtitles | "التاريخ يبدأ بمهزلة و ينتهي بمأساة" |
| Bir trajedi yaşadın sen. | Open Subtitles | لقد مررت بمأساة |
| Bir test pilotunun gözüpek manevraları neredeyse trajediyle sonuçlanıyordu. | Open Subtitles | جرأة طيار أثناء قيامه بمناورة جوية تنتهي بمأساة |
| Fakat bugünkü büyük beklentiler bu çocuk için büyük bir trajediyle sonlandı ve diğerleri içinse geriye saf eğlence kaldı çünkü bu bu gerçekten komik. | Open Subtitles | ولكن هذا اليوم من التوقعات المبالغ فيها انتهي بمأساة للفتي العالق والغير محظوظ والمتعة الخالصة لبقيتنا بسبب إنه |
| Eğer bunun sonu trajediyle biterse tekrar savaştığımız için olur. | Open Subtitles | وإذا انتهى هذا بمأساة سيكون هكذا لأننا تراجعنا |
| Tıpla ilgili. Kahverengi gözler, kahverengi saç. Bir trajediyle yetim kaldı. | Open Subtitles | مهتم بالطب، عيناه بنيتان، وشعره بنيّ، وتيتم بمأساة. |
| Benim hikâyem de, diğerleri gibi bitiyor. trajediyle. | Open Subtitles | قصّتي تنتهي بمأساة كحال الجميع. |
| trajediyle bitecek olması yüreğimi parçalıyor. | Open Subtitles | من المؤسف أن هذا سينتهي بمأساة |
| Gündeme, dün gece Foothill'de yaşanan trajik olayla başlıyoruz. Santa Susana Geçidi'nde gerçekleşen uçak kazasından kurtulan olmadı. | Open Subtitles | سنبدأ نشترنا بمأساة حدثت ليلة البارحه عند تلال بدون ناجين |
| Düğün dedikleri trajediye çok odaklandı. | Open Subtitles | إنه منشغل كثيراً بمأساة الزفاف. |