| Ne oldu bilmiyorum. Diğer tüm testler mükemmel geçmişti. | Open Subtitles | لا أعرف ماذا حدث ، كل الإختبارات الأخرى جرت بمثالية | 
| Şimdiye kadar gördüklerim arasında en mükemmel olan, onun ruhuydu. | Open Subtitles | التي كانت روحها مشرقة بمثالية كما لم أرى في أحد من قبل | 
| Ama bu kez herşeyi mükemmel yaptık. | Open Subtitles | لكننا عمِلنا كل شيء بمثالية هذه المرة | 
| Kendi başına duruyor çünkü senin yüzüne mükemmel uyacak şekilde yontulmuş. | Open Subtitles | ويبقى القناع منحوت بمثالية على وجهك | 
| Çok düzenli ve kültürü mükemmel yansıtıyor. | Open Subtitles | منظمة للغاية و تعكس الثقافة بمثالية | 
| - Bedenleri mükemmel. | Open Subtitles | رتبتها بمثالية حسب الحجم لذا، ما رأيك؟ | 
| Ama vücudun mükemmel şekilde çalışmaya devam edecek. | Open Subtitles | لكن جسدك سيكون فعّالًا بمثالية. | 
| Darkhold'un onu gerçek bir insan yaptığı konuşmama bağlı kalarak rolünü mükemmel bir şekilde oynadı. | Open Subtitles | لقد لعبت الدور الخاص بها بمثالية وفقًا لخطابي الصغير بخصوص كيف "داركهولد" يجعلها فتاة حقيقية | 
| mükemmel poz vermelerini bekliyoruz. | TED | ونحن نتوقع منهم أن يتصرفوا بمثالية ، | 
| * mükemmel dökülür, çabalamasa bile * | Open Subtitles | * يتدلى بمثالية بلا أن تحاول * | 
| Bu parti mükemmel olmalı! | Open Subtitles | {\pos(192,235)}! هذه الحفلة يجب أن تجري بمثالية | 
| Bu parti mükemmel olmalı! | Open Subtitles | {\pos(192,235)}! هذه الحفلة يجب أن تجري بمثالية | 
| mükemmel söyledin bence. | Open Subtitles | انت توضحه بمثالية. | 
| Onları mükemmel bir şekilde kontrol ediyordu. | Open Subtitles | إنه يتحكم بها بمثالية | 
| mükemmel bir şekilde yaptım. O zaman sorun ne? Ne anlamı var ki Owen? | Open Subtitles | فعلته بمثالية. إذا ما الخطب؟ ما المغزى، (أوين)؟ | 
| mükemmel şekilde kurduğum döngüm. | Open Subtitles | حلقتي المصممة بمثالية | 
| Ne mükemmel biriyim Ne de bir üşütük. | Open Subtitles | "لست بمثالية ولست بواشيه" | 
| Smithers, planım mükemmel işliyor. | Open Subtitles | سمذرز) خطتي نجحت بمثالية) |