| Bildiğiniz gibi ben Bu tür şeyleri hafife alanlardan değilim. | Open Subtitles | كما تعرف ، لست الرجل الذى يستخف بمثل هذه الأشياء |
| Seni çok fazla eleştirdiğimi düşünebilirsin ama bana göre önceki deneyimlerimden yola çıkarak Bu tür şeyleri "iyi ki biliyormuşum" sınıfına koyuyorum. | Open Subtitles | ربما أنتى وجدتيها صعبة المنال,لكن بالنسبة لى عندى معرفه أولويه بمثل هذه الأشياء و أنها تكمن تحت مسمى من الجيد أن تعرفى |
| Sen çok şanslısın... çünkü böyle şeylere önem vermeyen bir adamla evlisin. | Open Subtitles | أتعرفين؟ أنتِ محظوظة... لأنكِ متزوجة من رجل لا يهتم بمثل هذه الأشياء |
| - Jaffalar böyle şeylere inanmaz. | Open Subtitles | الجافا لا يؤمن بمثل هذه الأشياء |
| Henüz yeni dönmüş olmana rağmen böyle şeyler söylemek sana kabaca gelebilir. | Open Subtitles | . إخبارك بمثل هذه الأشياء بمجرد رجوعك، لربما يبدو فظاً بعض الشيء |
| Beni, böyle şeyleri yaparken defalarca gördün. | Open Subtitles | فقد رأيتِني أقوم بمثل هذه الأشياء مرّات عديدة. |
| Hayatım böyle şeylerle doluydu ama şimdi geçmişimi inkar edip... tam bir Amerikalı olmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | حياتى كانت مليئة بمثل هذه الأشياء. ولكن الآن اريد ان أتحرر من كل حياتى القديمة وأن أصبح أمريكية... |
| İnsanlar Bu tür şeyleri pek takmazlar. | Open Subtitles | لا يهتم الناس بمثل هذه الأشياء |
| Bu tür şeyleri sürekli yaparım. | Open Subtitles | أقوم بمثل هذه الأشياء طوال الوقت. |
| böyle şeylere inanamazsın. | Open Subtitles | إنكِ لا تؤمنين بمثل هذه الأشياء |
| Bilim adamları böyle şeylere inanmazlar mı? | Open Subtitles | العلماء لا يؤمنون بمثل هذه الأشياء. |
| böyle şeylere inananlar efsunlu olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | "يقال أنه سحري" "إذا كان المرء يصدق بمثل هذه الأشياء" |
| Doğru insan, yanlış insan. İşçiler böyle şeyler düşünmez. | Open Subtitles | لا وجود لشخصِ ملائم أو لا , هؤلاء العمال لا يفكرون بمثل هذه الأشياء |
| böyle şeyler söylememeni tercih ederim. | Open Subtitles | سأقدر كثيراً إذا توقفتي عن التحدث بمثل هذه الأشياء |
| Kocam hakkında nasıl böyle şeyler söyleyebilirsin? | Open Subtitles | كيف تجرؤين بالتفوه بمثل هذه الأشياء عن زوجيّ ؟ |
| Beni, böyle şeyleri yaparken defalarca gördün. | Open Subtitles | فقد رأيتِني أقوم بمثل هذه الأشياء مرّات عديدة. |
| Benim işim böyle şeyleri bilmek. | Open Subtitles | أقوم بعملي لأعلم بمثل هذه الأشياء |
| böyle şeyleri hissederim. | Open Subtitles | أنا أحس بمثل هذه الأشياء |