| Belediyenin veri tabanına girdi ve tüm park cezalarımı sildi. | Open Subtitles | لقد اخترق قاعدة بيانات المرور وقام بمسح كل مخالفاتي للوقوف بالممنوع |
| Hem 3 boyutlu olarak gerçek zamanlı tarama hem de hareket yakalama kullanılmıştır. | TED | وهنا نقوم بمسح ثلاثي الأبعاد للحركة و بالوقت الحقيقي مع تسجيل الحركة. |
| Bilgilere göre gerçek kişiyi ikizinden ayırmanın tek yolu göz taraması yapmakmış. | Open Subtitles | تشير البيانات إليها الطريق الوحيد للتمييز الشخص الحقيقي من الضعف بمسح بصري. |
| Paket, posta odasında duruyor kablosuz ve bluetooth giriş noktalarını tarıyor. | Open Subtitles | و الصندوق في غرفة البريد يقوم بمسح نقاط وصول اللاسلكي والبلوتوث |
| Onu kaldırdım, alnındaki teri ve ucuz parfümü sildim. | TED | ورفعته للأعلى، وقمت بمسح العرق والعطر الرخيص عن جبهته. |
| Yüzündeki o sevimli oğlan çocuğu gülümsemesini seni öldürürken silip atacağım! | Open Subtitles | سأقوم بمسح إبتسامة الفتى الساحرة من على وجهك اللعين |
| Birisi altı saatlik takip bilgisini silmiş. | Open Subtitles | بعضهم قام بمسح ستة ساعات من بيانات جهاز التعقب |
| Bunun içinde tüm sistemi silecek bir program var. | Open Subtitles | هناك برنامج محمل عليها سيقوم بمسح النظام بالكامل |
| Orijinali kısa dönem hafızayı silen bir tüfek gibiydi. | Open Subtitles | النسخة الأصلية كانت كالبندقية تقوم بمسح الذاكرة القصيرة الأمد |
| Girdiğin siteleri, kimse göremesin diye sildin mi? | Open Subtitles | هل قمت بمسح المواقع حتى لا يري احد ما كنت تشاهده |
| Dairede bulduğun parayı taradım. | Open Subtitles | لقد قمت بمسح ضوئي للعملات التي عُثر عليها في الشقه |
| Elimi saçına sileceğim, farkındasın değil mi? | Open Subtitles | سوف أقوم بمسح هذا على جميع أنحاء شعرك، هل تعرف ذلك؟ |
| Nehri tarayacağız, ama bu akıntıyla cesedi bulacağımızı pek sanmıyorum. | Open Subtitles | سنقوم بمسح النهر, ولكن مع تيار المياه الحالية قد لا نعثر على الجثة |
| Cesedi küvetin dışına çıkardı ve sonra... burada kanıt olabilecek her işareti sildi. | Open Subtitles | أخرج جثتها خارج الحوض ثم قام بمسح أي شئ يشير الى أنهم كانوا هنا أساسا |
| Charles parmak izlerini sildi ve daha önce hiç orada olmamış gibi oradan çıktı, kendi boklu hayatına geri döndü. | Open Subtitles | قام (تشارلز) بمسح بصماته و هرب و كأنه لم يكن هناك أبداً عائداً إلى حياته البسيطة |
| Biraz önce bir tarama yaptım ve okyanus dışında aşağıda hiçbir şey yok. | Open Subtitles | قمت بمسح الكوكب بالمجسات، لا شيء بالأسفل عدا المحيط. |
| Bir tarama yaparlarsa veya heykelin üzerine ph stick koyarlarsa, onların gerçek gözyaşı olmadığını anlayacaklar. | Open Subtitles | عندما يقومون بمسح اشعاعي على التمثال سيرون بأنها ليست دموعا حقيقيه |
| Bir virüs taraması yapıyoruz ve tüm ana bilgisayarı arındırıyoruz. | Open Subtitles | نحن نقوم بمسح للفيروسات وتطهير الحاسوب بأكمله |
| VQ taraması yapın, damarlarında hava kabarcığı olup olmadığına bakın. | Open Subtitles | قوموا بمسح للتهوية و التشرب و اكشفوا عن أي فقاعات بعروقه |
| Yüz tanıma yazılımı şu an bölgeyi tarıyor. | Open Subtitles | برنامج التعرف على الوجه يقوم بمسح المنطقة الآن |
| Evet ve bilgisayarı bulup bütün dosyaları sildim. | Open Subtitles | نعم وقد وجدت الحاسوب وقمت بمسح كل الملفات |
| Beni bebek poposu silip alt değiştirirken hayal edebiliyor musun? | Open Subtitles | أتتخيلين أقوم بمسح مؤخرة طفل وتغيير الحفاضات؟ |
| Aldığı ve yaptığı tüm aramaları silmiş. | Open Subtitles | قام بمسح كلّ المكالمات الصادرة والواردة. |
| Bu gece ben uyurken zihnim bugün bildiğim her şeyi silecek bugün yaptığım her şeyi ve yarın da bu sabah olduğu gibi beni bir hayatın beklediğini umarak uyanacağım. | Open Subtitles | الليلة، كلما أنام، يقوم عقلي بمسح كُل شيء أعرفه اليوم، يمسح كُل شيء أفعله اليوم. وأستيقظ غداً كأني فعلتُ هذا في الصباح، |
| Hey, adamım, en başta kaydı silen sensin. | Open Subtitles | مهلاً يا صاح، أنتَ مَن قام بمسح التّسجيل في المقام الأوّل |
| Az önce hapşırığı dizine mi sildin sen? | Open Subtitles | هل قمت تواً بمسح هذه العطسة في رجل سروالك؟ |
| bir sonraki iyi haber sayfayı taradım. | Open Subtitles | قمت بمسح الصفحة |
| O zaman sizi ve kendimi korumak için diski sileceğim. | Open Subtitles | سوف أقوم بمسح ما على القراص الصلب، وبذلك أكون قد قمت بحمايتكما وحماية نفسي |
| Tamam, silah ya da bomba var mı diye binayı baştan aşağı tarayacağız. | Open Subtitles | سوف نقوم بمسح لكل المبنى للأسلحة و القنابل لكي نتأكد أن ليون لن يعرف ما ننوي فعله |
| İşte, parmak izlerini sil, polisin burada olduğumuzu bilmesini istemiyorum. | Open Subtitles | ابدأ بمسح آثار بصماتك نحن لا نريد أن تعرف الشرطة أننا كنّا هنا تحرّك هيّا |
| - Sen, hastanın burada geçtiği veya dokunduğu her yeri silmeye başla. | Open Subtitles | انت ، ابدأ بمسح المكان اي مكان ذهب له المريض او لمسه |