| Teröristler, Los Angeles'taki Ontario Havaalanı'nın ana terminalinin kontrolünü ele geçirmişler. | Open Subtitles | لقد سيطر الإرهابيون على صالة الركّاب الرئيسية بمطار أونتاريو |
| Az önce, Ontario Havaalanı ana terminalinde başka bir rehinenin idam edildiğini doğrulayan bir yayın aldık. | Open Subtitles | .. قد استقبلنا للتو بثا ً مصورا ً يؤكّد إعدام واحداً أخر من الرهائن داخل صالة الركّاب الرئيسية بمطار أونتاريو |
| Az önce Ontario Havaalanı'ndaki krizin sona erdiğini bildirdiler. | Open Subtitles | لقد تلقيت للتو معلومات تفيد أنّ الأزمة بمطار أونتاريو قد إنتهت |
| Ajan Booth'tan, Oakville, Virginia'da bulunan Purdue havaalanında... tutulduğuna dair bir arama aldım. | Open Subtitles | تلقيت للتو مكالمة من العميل بوث وقال أنه محتجز بمطار بورديو في أوكافيل, فيرجينيا |
| Cezayir havaalanında, silahlı kişilerce ele geçirildi. | Open Subtitles | بمطار العاصمة الدولية في الجزائر في ايدي مجاميع مسلحة |
| Beni Kennedy Havalanına götür. | Open Subtitles | "صلنى بمطار "كيندى |
| Birazdan Los Angeles Uluslararası Havalimanı'na iniş yapacağız. | Open Subtitles | سنهبط بمطار "لوس أنجلوس" الدولي خلال فترة وجيزة |
| Bakanlık Askerleri, Pochentong Havaalanı'nda bekliyorlar. | Open Subtitles | تنتظر الهيئة الرئاسية بمطار بوشنطون " بحضور جلالة الأمير " نوردم شو نوك .. .. " والملكة "سيسو كوماك |
| Norton Havaalanı. Bomba orada. | Open Subtitles | بمطار نورتن ، لقد حددنا مكان القنبلة |
| Bu arabayla JFK Havaalanı kargo terminaline gitmeni istiyorum. | Open Subtitles | اذهب بالسيارة إلى مستودع البضائع بمطار "جون كينيدي"... |
| Teröristler, Los Angeles'taki Ontario Havaalanı'nın ana terminalinin kontrolünü ele geçirmişler. | Open Subtitles | الإرهابيون يسيطرون على الصالة الرئيسية (بمطار (أونتاريو) في (لوس أنجلوس |
| Baylar bayanlar, Houston Uluslararası Havaalanı'na hoş geldiniz. | Open Subtitles | نرحب بكم "بمطار هيوستن إنتر كونتيننتال |
| Pittsburgh Uluslararası Havaalanı güvenlik bankosundan bir şey geldi. Göz atalım. | Open Subtitles | لقد طرأ شيء بمكتب الأمن بمطار (بيتسبرغ) الدوليّ، تفقّده |
| Uçuş 288, Charles de Gaulle Havaalanı'na yerel saatle 08.00'da indi. | Open Subtitles | الرحلة 288 تصل إلى (باريس) بمطار "شارلز دو جول" على الثامنة بالتوقيت المحلي |
| Seninle Portland özel havaalanında buluşacağız. | Open Subtitles | وسألتقي بك بمطار "بورتلاند" الخاص. |
| Ulaşım Güvenlik, Barry'nin JFK havaalanında kontrolden 21:15'te geçtiğini söyledi. | Open Subtitles | لدى إدارة أمن النقل فيديو لـ(باري) يعبر الأمن الساعة الـ9: 15 بمطار (جون كنيدي). |
| Ki bu mantıklı çünkü Van Hess yerel bir havaalanında denetçi. | Open Subtitles | وهُو ما يبدو منطقيًا، لأنّ (فان هيس) هُو مُشرف في سُلطة ميناء بمطار محلّي. |
| Ancak, Galeao havaalanında güvenliğe uğramadan geçmişsiniz. | Open Subtitles | -بالحقيقة، بمطار (جاليو) لا تجبرين على هذا . |
| Beni Kennedy Havalanına götür. | Open Subtitles | "صلنى بمطار "كيندى |
| Tekrar ediyorum, Pittsburgh Havalimanı ile doğrudan iletişime geçiniz. | Open Subtitles | أكرر أتصل بمطار بيتسبرغ مباشرة |